"kurtarıcı" ne demek

"kurtarıcı" kelimesinin kullanım örnekleri.

Özellikle çocuk arrest vakaları ve asfiksiye bağlı vakalarda kurtarıcı soluk daha değerlidir.

Hem daha rahat dans edebilmek hem de sıcakta rahatça dolaşabilmek için hayat kurtarıcı bir önlem olacaktır.

Benign lezyonlar tecrübeli bir göz tarafından klinik görüntü ve davranışlarıyla tanınabilmesine rağmen, biyopsi ile histopatolojik tanının konulması, fatal olabilen malign kapak tümörlerin erken tanınmasını ve tedavisini sağlamakta ve hayat kurtarıcı olmaktadır.

Bu programın yağ yakımında kurtarıcı olmasının sebebi ise vücudun alınan şekeri glikojen olarak depolaması ve tüm gün boyunca vücuda alınan şekeri, glikojeni yakmaktan vüdudun yağ yakmayı unutmasıdır.

Kireçlenme vakalarında kurtarıcı ameliyatlar, kapalı veya kemk ameliyatları yapılıyor.

Yaz günlerinin kurtarıcı kumaşları pamuk ve ketene artık nano teknolojiyle üretilmiş ürünler de eklendi.

Burdur'da oto kurtarıcılık işiyle uğraştığı öğrenilen Okutan'ın hurda haline gelen otomobili, kendisine ait kurtarıcı araçla olay yerinden kaldırıldı.

İBB Yol Bakımdan 2 kurtarıcı vinç, 1 paletli iş makinesi, 1 tane lastikli loder, 1 tane mazot tankeri, 10 personel, Çorlu tren kazası bölgesine intikal ettikleri öğrenildi.

Zırhlı kabine sahip olan M984A4 Kurtarıcı, ağır yük ve araçların çekilmesi ile tahkimat hazırlığında kullanılıyor.

Kahramanımız bekçi Şaban Özgüneş mahallesi için bir kurtarıcı, kahraman konumuna geliyor filmde.

Neyse ki son yıllarda kalp krizi geçiren hastaların daha hızlı bir şekilde hastanelere ulaştırılabilmesi ve erken yapılan acil koroner anjiyografi sonrasında yapılan pıhtı çözücü ilaçlar ve hayat kurtarıcı stentler sayesinde anevrizma oluşumu da ciddi oranda azalmıştır.