"kurtarabilmek" ne demek

"kurtarabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu devletin her bir ferdinin bir şekilde bu FETÖ'nün kıskacından kurtarabilmek ve bunların ortaya koyduğu bu sert iklimden arındırabilmek bizim en temel görevlerimizden biridir.

Siz de ticari sömürgeden bağımsızlığını kurtarabilmek için savaşınızı verirsiniz, kazanırsınız, kendi ekonominizi kendiniz yönetirsiniz.

Deniz Limanı Şube Müdür Vekili Komiser Saniye Şahin Özen, işlerinde önceliklerinin insanlara canlı ulaşıp kurtarabilmek olduğunu ama her zaman bunun gerçekleşmediğini söyledi.

Testislerden birini kurtarabilmek için müvekkil tok karna ameliyata alınıyor.

Duygu yüklü anların yaşandığı olayda, sağlık ekiplerinin hazır beklediği sahil şeridinde yaklaşık 100 metre var gücüyle koşan Harun Kılıçoğlu, çocuğu kurtarabilmek için tüm gayretini sarfetti.

Edinilen bilgiye göre, kendilerini polis olarak tanıtan zanlılar, 63 yaşındaki kadına isminin terör örgütünün listesinde yer aldığını ve kendisini kurtarabilmek için paraya ihtiyaç olduğunu söyledi.

Ateş, kendini kurtarabilmek için bu belayı hızlıca başından savacaktır.

Yaklaşık 1,5 yıl önce görev yaptığı mahallede madde bağımlısı bir gencin çaresizliğini gören bir kız çocuğu annesi Sengir, uyuşturucu batağına saplanan gençleri kurtarabilmek için neler yapabileceğini araştırdı.

Olay yerine gelen itfaiye erleri, derede mahsur kalan hayvanı kurtarabilmek için adeta seferber oldu.

BİLSEM öğrencisi Kaan Ayyıldız, temiz su kaynaklarını kurtarabilmek amacıyla geliştirdiği temiz ve pis suları ayrıştıran sistem ile uluslararası STEM yarışmasında da Türkiye 2.

Kan bağışında bulunan ve kök hücre için numune veren Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayat kurtarabilmek için kan ve kök hücre numunesi verdiğini söyledi.

Fabrikada büyük bir panik yaşanırken, diğer işçiler arkadaşlarını devrilen dorsenin altından kurtarabilmek için büyük çaba sarf etti.