"kutsiyet" ne demek

"kutsiyet" kelimesinin kullanım örnekleri.

Milletimiz asker ve polis üniforması gördüğü zaman bu üniformalara haklı bir kutsiyet atfeder ve Türk jandarması da 179 yıldır bunun hakkını onurla, gururla vermiştir.

Bu adamlar, bütün Anadolu'nun başına bir dikdatöryal yapı ihdas etmek ve işletmek için bizim kutsiyet atfettiğimiz kavramlarımızı, kurumlarımızı kullandı, evlatlarımızı çaldı.

Ormanlarımızı gelecek nesillerimiz için korumak kutsiyet taşımaktadır.

Atilla Uras'ın 4 çocuğu olduğu bilgisi verilen dilekçede, kızları Victoria Yasemin Uras ile Nilüfer Uras'ın, 2006 başlarında boğazda yatırım amaçlı alacakları evin kredisini ödemek için kendisinden borç para istedikleri, Uras'ın davalılara 12 yıllık süreçte 35 bin dolar ve 400 bin lira arasında değişen miktarlarda düzenli borç para gönderdiği, aile hukukuna kutsiyet atfettiği için kızlarının taleplerini imkanları ölçüsünde yerine getirdiği ancak kızlarının ileri yaşı ve mevcut sağlık sorunlarına rağmen babalarına karşı aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerini hiçbir zaman layıkıyla yerine getirmediği öne sürüldü.

Bu yüzden de tarih boyunca topluluklar tarafından bir fedakarlık mesleği bilinmiş, her zaman bir kutsiyet yüklenmiştir.

Aziz milletimizin destansı, aziz vatanımızın benzersiz kutsiyet ve ulviyeti tüm haşmetiyle, tüm görkemiyle meydandadır.

Milletimiz asker ve polis üniforması gördüğü zaman bu üniformalara haklı bir kutsiyet atfeder ve Türk Jandarması da 179 yıldır bunun hakkını onurla, gururla vermiştir.

Büyükataman, partisinin Bursa İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, aziz vatanının benzersiz kutsiyet ve ulviyetinin tüm haşmetiyle ve görkemiyle meydanda olduğunu, bundan rahatsız olan hasım devletlerin, terör örgütlerini Türkiye'nin üzerine salmak ve eş zamanlı saldırı komutu vermek için el ele verdiklerini belirtti.

Böyle kutsiyet addettiğimiz bir yeri birileri masa başında alınan kararlar ile ateşin içine atmaya çalışıyor.