"kutuplaştırma" ne demek

"kutuplaştırma" kelimesinin kullanım örnekleri.

İlçeyi ilçeden ayırt etmek yok, insanı insandan ayıt etmek yok, kadını erkekten ayırtmak yok, kutuplaştırma yok, herkes birinci sınıf vatandaş olacak, herkes insanca yaşayacak noktasında yolumuza başladık.

TOPLUMSAL BARIŞ Toplumsal barışa ve bir arada yaşama kültürüne zarar veren kamplaştırma ve kutuplaştırma siyasetini ortadan kaldıracağız.

Ancak CHP, son günlerdeki tutumuyla Türkiye'yi kutuplaştırma, kamplaştırma diline çekmektedir.

Danışma Kurulu toplantısında son zamanlarda ezanın Türkçe okunması ve Atatürk büstüne çekiç ile saldırılmasını değerlendiren Kurtulmuş, hayat tarzı üzerinden Türk milletini kutuplaştırma girişimlerine dikkat çekti.

Ötekileştirme, kutuplaştırma politikaları karşısında durmanın tek yolu bir ortak gelecek inşa etmekten geçiyor.

Seçim öncesinde de Genel Başkanımız ve Saadet Partisi olarak devamlı kutuplaştırma ve ayrıştırma yapmayın diye siyasi parti liderlerine mesajımızı gönderdik.

Ülkemizi asla bir kardeş kavgasına sürükleme ve kutuplaştırma çabasına girmesinler.

Birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz bu zamanlarda, kutuplaştırma ve ayrıştırmaya neden olacak hamlelerden mümkün oldukça uzak durmamız gerektiği düşüncesindeyiz diye konuştu.

Politikacılar arasındaki kutuplaştırma ve çatışmaya dayalı siyasetin oluşturduğu düşmanlık ve belirsizlik ortamı gençlerin gelecek kaygılarını artırmaktadır.

Siyaseti dizayn etme, iktidar düşmanlığını körükleme, manşetten vurup iki satırla haberi düzeltme, kutuplaştırma, cinsiyet ve ırkçılık ayrımlarını körükleme ve piar adreslerine dönüşmeye başladığı günden beri saygınlığını her geçen gün biraz daha yitirdiğini hatırlamak bile istemiyor.