Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
kuvvetle
  • zarf Güçlü ve sağlam bir biçimde
    "Acı poyraz kuvvetle esiyordu." - O. Kemal
  • Üzerinde durarak, direnerek
    "Kuvvetle iddia edilebilir."

"kuvvetle" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bu tip insanların kasıtlı olarak çelişkili beyanlarda bulunarak, FETÖ'cüleri saklamak ve korumak, bu davalarda hakikatin ortaya çıkmasını engellemek, davaların sağlıklı bir zeminde ilerleyişini aksatmak istemeleri, bu davaların adil niteliği ile ilgili kamuoyunda kuşku oluşturmaya yönelik çaba içinde olmaları kuvvetle muhtemeldir.

Ankara'daki Moğolistan Büyükelçisi de Bakanlığımıza çağrılarak, yukarıdaki hususlar ifade edilmiş ve yaşanan hadisenin Moğol makamları tarafından ele alınış tarzı kuvvetle protesto edilmiştir.

Ses varsa, yanında kuvvetle muhtemel, incitme, hakaret, haksızlık, hak yeme, sıkıntı, yalnızlık, hayal kırıklığı, ilgisizlik, anlayışsızlık da olabilir.

Her seçimin kendileri için yenilenme, tazelenme, yürüdükleri yola daha büyük şevk ve kuvvetle asılma kaynağı oluşturduğunu ifade eden Çelik, "Bizim için her seçim gençleşmek, daha dinamik olmak için bir vesile.

Eğer bunun üzerinde egzersizle kendisi kombine edebilirse vücutta daha sonra gelişmesi kuvvetle muhtemel, sarkmalar ve hoşnutsuz görünümlerde tamamen ortadan kalkacak.

Sorunları kaba kuvvetle çözmek olarak ifade ettiği şiddetin acizlik, zayıflık ve karaktersizlik göstergesi olduğunu vurgulayan Emniyet Müdürü, toplumda şiddetin azlığının medeniyet ölçüsü olduğunu söyledi.

Şüphelinin şüpheli olduğunu böyle kuvvetle gösteren karine olmadan kimseyi suçlamak istemeyiz.

Mesela, yüksükotu yapraklarında bulunan dijitoksin, kalp kasının kuvvetle kasılmasını sağlayan bir madde.

Kaba kuvvetle hiçbir sorunun çözülemeyeceği bilinmeli ve sorunlarımızı konuşarak çözme anlayışının üstün gelmesi konusunda çaba gösterilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Bu hafta içinde Ozan ve Abdülkadir ile ilgili sıcak gelişmelerin yaşanması kuvvetle muhtemel.