Güncel Türkçe Sözlük
kuytu
-
sıfat Issız, sessiz ve göze çarpmayan, tenha
(yer)
"Kahvenin kuytu bir köşesinde bağıra bağıra konuşuyorlardı." - S. F. Abasıyanık
- Uğrak olmayan, içerlek, sapa (yer)
"Dükkân kuytu yerde olduğundan işlemiyor." - Güneş ışığı veya rüzgâr almayan (yer)
"kuytu" kelimesinin kullanım örnekleri.
Cami avlularının en kuytu köşesine konulan ve hemen hemen bir insan boyuna yakın, üst kısmında küçük bir oyuk bulunan silindir şeklindeki taş, imkanı olan insanların, üzerindeki oyuğa bıraktıkları sadakalarıyla, yoksula rencide etmeden el uzatmasını sağlıyordu.
Verdiği kiloların getirdiği hafifleme duygusu ve akupunkturdan aldığı destek sonucu yaşam enerjisinin arttığını ve hareketlerinde daha aktif hale geldiğini belirten Kuytu, stresinin azaldığını, hayata ve olaylara daha olumlu baktığını ve yıllarca sıkıntısını çektiği bacak ağrılarından kurtulduğunu söyledi.
Geçmişin kuytu köşelerine şuurumuzun merceğiyle baktığımızda buna dair hazin ve hüzünle perçinlenmiş pek çok ibretlik misal verilebilecektir.