Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
linç
  • isim Birden çok kimsenin kendilerine göre suç olan bir davranışından ötürü birini, yasa dışı ve yargılamasız olarak öldürmesi
Toplumbilim Terimleri
linç

Birden çok kişinin kendilerine göre suç olan bir davranışından dolayı herhangi bir kişiyi yargılamasız, taşla, sopayla vb. araçlarla döverek öldürmesi.

Vikipedi
Linç

Linç, hiçbir adil yargılama olmadan insanları cezalandırma yöntemidir. Linç aslında sağlıklı bir yargılamanın olmadığı gibi, bir ceza yöntemi olarak da öldürücüdür.

İlk olarak 18. yüzyılda Amerika'da görülmüştür. İsmini Charles Lynch'den alır. Lynchler'in ikisi asker, diğeri de büyük toprak sahibidir. O dönem altın arayıcılığının ve bununla birlikte hırsızlığın da yoğun olduğu bir dönemdir. Bu dönemde hırsızlar ve kızıldereliler için alınmış şeriflerin ve başka güvenlik sağlayanların özellikle olmadığı yerlerde yapılmıştır.

"linç" kelimesinin kullanım örnekleri.

Avukat Yalçınoğlu "Bu davada iki insana da toplumsal bir linç uygulandığından dolayı, toplum kendi ahlakçı yapısını bunların üzerine kusup, büyük bir cinnet derecesinde baskı uyguladı.

Edirne’de çocuklara vurmazlardı ve Türkiye’nin muhtelif yenlerinde alabros tıraşlı kabadayılar, kendinden başka herkesi linç etmek için, Türkiye’de kimin konuşacağını kimin susacağını belirlemek için her daim sokaklarda olmazlardı.

Yorumum şu: Tan baskını, özünde tek parti döneminin finalinde faşizan bir devlet operasyonu olsa da, aynı zamanda antikomünist Türk milliyetçiliğinin şahlandığı ilk linç eylemidir.

Polis ekipleri tarafından gözaltına alınan şahıs ekip otosuna bindirilmek üzereyken, kardeşleri olduğu iddia edilen birkaç kişi şahsa saldırmak ve linç etmek istedi.

KOMUOYUNA ÇAĞRI Borsamız meclisinden kamuoyuna çağrıda da bulunan ATB Başkanı Ali Çandır günün elde silah birbirini vurma, yollarda pusuyla canları alma, kentlerde tuzakla birbirimizi boğazlama ve linç etme günü olmadığını kaydetti.

Ama maalesef ki Hanak Belediye Başkanı yaklaşan 16 Nisan Referandum öncesi başkanımızın bu konuşmasında cımbızlama yaparak algılarımızla oynamaya kalkmış, hiç ilgisi olmayan karalama ve linç kampanyasını başlatmışlardır.

Evrensel değerleri, adabı muaşereti ve ahlak kurallarımızı hiçe sayarak siyasi üstünlük ve hamle yapmak adına başta psikolojik şiddet olmak üzere her türlü şiddeti ve linç kültürünü meşru görerek ulaşılan bu izansızlık hali, toplumsal şiddeti ve kutuplaşmayı körüklemektedir.

Korkusunun asıl sebebi kırmızı montlular mı, stadyumda saatlerce rehin konulma endişesi mi, sosyal medyada yaşayacağı linç mi, yoksa resmi siteden yapılacak tehdit dolu yeni bir açıklama mı?

İlah ve tapmak sözcüklerinin mecazi anlamda kullanıldığı açıktı ama sırf linç uğruna anlamazdan geldiler, gazeteci arkadaşımızı açıkça hedef gösterdiler.

Söylemediğim sözden dolayı hakkımda olmadık haberler çıktı, yargısız infaz yapılarak linç edildim.

Sultan Abdülhamid, kendini linç etmeye gelen, Parvus tarafından kandırılmış halk ile karşı karşıyadır.