Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Liyakati olan, başarılı, yetenekli, değimli
"Ciddi bir gazetede liyakatli, genç bir muharririn şu sözleri beni hâlâ düşündürüyor." - O. S. Orhon
"liyakatli" kelimesinin kullanım örnekleri.
Türkiye'nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini aktaran Emanet, büyük belalar ve sıkıntıları atlatabilmek için ahlaklı, liyakatli, maneviyatı yüksek bir gençliğe ihtiyaç duyulduğuna vurgu yaptı.
Üretimin ancak, ehliyetli, liyakatli, basiretli idarecilerin yönetimleriyle gerçekleşebileceğini bilen gençler yetiştirmek gayemiz olmalıdır.
Torpil ve iltimasla, her hangi bir cemaat ve klik maharetiyle iş başına gelen yöneticiler, liyakatli, vatanperver, ehliyetli ve vasıflı kişileri çevrelerinde barındırmaktan kaçınmaktadır.
Halka yukarıdan kibir kuleleri gibi, halka emir eriymiş gibi bakan kişiler değil, gerçekten halkın içinde olan, fukaranın sofrasına dizini kırarak oturmasını becerebilen, mütevazi, adaletli, ehliyetli, liyakatli ve millete sadakatli insanlardan adaylarımızın oluşmasına gayret ediyoruz.
Bir ülkede yükseköğretim eğitim kalitesi yüksek olduğu zaman işinin ehli, liyakatli bir nesil yetişir.
Tabi ki bu liyakatli kişilerinde doğru ve adil kullanılması önemlidir.
Mütevazı, adaletli, ehliyetli, liyakatli ve millete sadakatli insanlarla birlikte hareket edeceğiz.
Mütevazı, adaletli, ehliyetli, liyakatli ve millete sadakatli arkadaşlarımızı bulup çıkaracaksınız ve 31 Mart seçimlerinde inşallah Nevşehir'de tulum çıkaracak, başarılı sonuçlar alacaksınız.
Bu 5 özelliğe sahip adaylarımızı inşallah ortaya çıkaracağız, en güçlü isimleri, kim bir oy fazla alacaksa ve bu özelliklere kim daha fazla sahip, yani kim ehliyetli, kim liyakatli, kim sadakatli kim tevazu ve adalet sahibiyse onlarla yolumuza devam edeceğiz.