Güncel Türkçe Sözlük
-
zarf Yalnız, özellikle
"Hatıratım yalnız benim değil biraz da tarihin, münhasıran tarihindir." - N. F. Kısakürek
"münhasıran" kelimesinin kullanım örnekleri.
Ama bunların hiçbiri münhasıran bir kökene, bir meşrebe yönelik olmamıştır.
Olay, bir anlık hatalı uygulama, bir işçinin yanlış bir davranışına münhasıran bir vardiyaya tesadüf eden bir icrai hareket gibi anlık kusurlu bir harekete dayanmamaktadır.
Bu şirketlerin faaliyet alanının münhasıran koruma ve güvenlik hizmeti olması zorunluluğu aranmayacak.
Buna göre, sözleşmelerin taraf, süre uzatımı, yeni iş ilavesi gibi diğer maddelerinde bir değişiklik yapılmadan münhasıran bedele ilişkin düzenleme yapılması gerekecek.
Sürücü İş Ortakları açısından ise, ilgili taşımacılık şirketleri Türk Vergi Kanunları kapsamında münhasıran kendi vergi yükümlülüklerinden sorumludur.
Aksi davranışlar eyleme uygun özel müeyyide ile birlikte ve evveliyetle veya eylem başka bir kanuni müeyyideyi gerektirmiyorsa da, bu Genelgeye aykırılığı sebebiyle münhasıran Kabahatler Kanununun 32.
Türkiye Kalkınma Fonu tarafından iştirak edilen şirketler ve fonların denetimi, ilgili mevzuatı uyarınca düzenlenen ve münhasıran Sayıştay'a sunulan bağımsız denetim raporları esas alınarak Sayıştay tarafından hazırlanan raporun TBMM'ye sunulması suretiyle yapılacak.