Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
müstakbel
  • sıfat İleri bir tarihte beklenen, gelecek
    "Nasfet ve merhamet dilenmek gibi bir prensip yoktur. Türk milleti, Türkiye'nin müstakbel çocukları, bunu, bir an hatırdan çıkarmamalıdırlar." - Atatürk

"müstakbel" kelimesinin kullanım örnekleri.

ODTÜ'de ders veren Kerem Kılıçdaroğlu'nun müstakbel eşi Mine Alşan bir şirkette kimyagerlik yapıyor.

Aynı günün gecesi 27 yaşındaki Cahill, müstakbel kocasının boğazına bıçak dayadı.

Bu kararını müstakbel eşi ile de paylaşan Tektaş, olumlu yanıt aldıktan sonra düğün günü otobüsünü gelin arabası olarak süsledi.

Avn'ın seçim sürecine giden yolda, 8 Mart Bloku'nun yanı sıra 14 Mart Bloku'nun güçlü partisi Müstakbel Hareketi dolayısıyla Saad Hariri ile uzlaşıya varması ülkede devam eden sorunların çözümü bağlamında Lübnanlıları umutlandırırken, siyasi arenada da beklentileri artırdı.

Bağımsızlığına kavuştuğu 22 Kasım 1943'ten bu yana bölgesel ve uluslararası çekişmelerin kurbanı olmaktan kurtulmayan Lübnan'da İran, bölgede nüfuzu ve çıkarları gereği Hizbullah'ı desteklerken Suudi Arabistan da aynı şekilde ülkedeki Sünnileri temsilen Başbakan Hariri liderliğindeki Müstakbel Hareketini destekliyor.

Deniz, müstakbel kayınpederinin kendisini sevmesi için önüne çıkan her fırsata atlar, ama hepsi fiyasko ile sonuçlanır.