"müstesna" ne demek

"müstesna" kelimesinin kullanım örnekleri.

Rahmet ve mağfiret kapılarının açıldığı bu müstesna gecenin kalplerimizi iman, ilim, hikmet ve hakikat nuruyla aydınlatabilmek için güzel bir fırsat olacağına inanıyorum.

Tarihimizde ve kültürümüzde müstesna bir yeri olan, özellikle ali cenap insan yapısıyla ve harika doğasıyla gönüllerde taht kuran Bolumuzun, ekonomik, sosyal, kültürel, sportif, çevresel ve turistik bütün değerlerine sahip çıkmak, bu değerleri korumak ve geliştirmek için var gücümüzle çalışacağız.

Alan Başkanı Kaşdemir, burada yaptığı konuşmada, başkanlık olarak tarihi yarımadadaki müstesna toprakları hep beraber daha iyiye götürebilme gayretinde olduklarını söyledi.

Turan, Lapseki'nin Güreci köyünde Orman İşletme Şefliğince düzenlenen fidan dikim töreninde yaptığı konuşmada, Çanakkale'nin çok sayıda özelliği içinde barındıran müstesna bir şehir olduğunu söyledi.

Bu müstesna kurum Selahattin Pınar, Müzeyyen Senar, Şükrü Tunar gibi pek mümtaz hanende ve sazendeleri musikimize kazandırmış değerli bir ocaktır.

Hatai Valisi Razim Mamadov da, her milletin tarihinde müstesna rol oynamış ve milletin kaderini değiştiren liderleri olduğunu söyledi.

Her türlü kötülükten müstesna çocuklarımızın geleceği sizin insaflı, vefalı ve hünerli gayretlerinizle şekillenecektir.

Hüseyni bakış şefkattir, merhamettir, müstesna bir yükselişin, muazzez bir zirvenin izhar ve ifadesidir.

Bizatihi milletin üniformasız, silahsız, mazbut evlatlarının öncülüğünde gösterilen kahramanca direnişle birlikte 15 Temmuz tarihi ve onun temsil ettiği değerler manzumesi müstesna bir öneme sahiptir.

Milletvekili Çelebi, mesajında, öğretmenlerin gönüllerde müstesna bir yer tuttuğunu belirterek, öğretmenlerin anne ve babalar kadar değerli, onlar kadar muteber sayıldığını aktardı.

Ziyaeddin Bey buradaki cemaatin de gösterdiği gibi Adana'nın her kesimi tarafından sevilen, insanımızın her kesimine dokunmuş, her kesimden insanımızın gönlünü kazanmış müstesna bir insandı.