"meşruluk" ne demek

"meşruluk" kelimesinin kullanım örnekleri.

Şiddetin normal bir eylem gibi meşruluk kazanmasını önlemek için soruna bir an önce eğilmek ve çözüm için adımlar atmak gerektiğini belirten Prof.

Kuzey Kore böylece uluslararası meşruluk kazanıyor, dünya siyasetinde yer alıyor.

Çünkü bölgede en güçlü Suriye içerisindeki meşruluk temeli en fazla olan yapıdır.

Evliliğin en önemli meşruluk kaynaklarından birisinin toplumsal mutabakat olduğu ve bu evliliklerin de daha çok bu mutabakat çerçevesinde gerçekleştiği görülmektedir.

Yürürlükteki mevzuata aykırı yapılacak yasal değişiklik cinsel istismar suçuna meşruluk sağlayacak bunun yanında aşağıdaki sorunları beraberinde getirecektir.

Atatürk, ileriyi gören, öngörü sahibi, seziş sahibi, olayları gerçekçi olarak değerlendirme vasfına sahip, yön tayin eden ve her zaman meşruluk taraftarı olmuş bir adamdır.

Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasıyla kadın cinayetlerine meşruluk kazandırıldığını savunam Kuzu, sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep etti.

Karizmatik gücün geçerli olduğu yerlerde meşruluk iddiasının temelini oluşturan bu değildir.

İnsanların kafasında şu anda bu meşruluk ile ilgili soru işareti var, bizim olduğu gibi.

Rusya Büyükelçisi'ne göre misilleme harekatına meşruluk kazandırmak için kimyasal saldırı iddiaları gündeme getirildi.