"menfaat" ne demek

"menfaat" kelimesinin kullanım örnekleri.

Burada kendilerine özel olan bu günü kutlayan gönüllüler adına konuşan Menderes Gönüllü Evi Sorumlusu Refika Afitap Duru, gönüllülerin hiçbir menfaat beklemeden, ücret ve kazanç elde etmeden kendi istekleri ile iyilik yapmayı üstlenen kişiler olduklarını belirtti.

Kimilerine göre “asgari müşterek”, kimilerine göre de menfaat paylaşımından dolayı birçoklarının etrafı anlamsızca kalabalık olabilir ama nereye kadar olacağının son tarihi belli değil.

MHP’nin yarım asra ulaşan siyaset tecrübesi ve köklü birikimiyle bugüne kadar hiçbir gücün karşısında eğilmediğini, hiçbir menfaat vaadine aldanmadığını belirten Bahçeli, “Cumhur İttifakı, siyasi pazarlık neticesinde ortaya çıkmış gelip geçici bir heves, iş bitimi dağılacak kuru bir ortaklık değildir.

Her seçimde olduğu gibi fedekarca, hiçbir menfaat gütmeden, kutlu yolculuk için Türkiye Cumhuriyeti için, vatanı, milleti, bayrağı, devleti için çalışan tüm dav arkadaşlarıma gönülden şükranlarımı sunuyorum.

İslam Hukuku hakkında ise bazı hakların aynı zamanda görev olduğunu, dince yasaklanan şekilde menfaat elde etmeyi kabul etmediğini dile getiren Prof.

Emperyalist devletler, insan hakları kavramını kendileri açısından tavizsiz bir menfaat aracına dönüştürmekte, kendilerine yönelik bir şey olduğunda bütün dünyayı ayağa kaldırmakta, İslam dünyasında olduğunda kör ve sağır kesilmekte hatta zulmün icrasına aracılık bile edebilmektedir.

Sabilerimizin, kundaktaki yavrularımızın, emzikli bebeklerimizin, mazlum ve mağdur Anadolu insanının çilesi üzerine siyaset hileleri kurmaz, kuramaz, böylesi bir alçalmışlıktan menfaat bekleyemeyiz.

Halkın seçtiği belediye olarak menfaat şebekelerine, rant odaklarına fedailik yaparsak yazıklar olsun bize.

O zaman 'tarikat' diye ortaya çıkanların çoğu geçek anlamda tarikat değil menfaat şebekeleridir.

Seçim dönemlerinde menfaat odaklı uluslararası hinoğlu hinlikler harekete geçer.

Tasarıyla, adil ve makul bedellere dayanan telif lisanslama sisteminin oluşturulması, dijital alanda telif hakkı ihlalleriyle daha hızlı ve etkin mücadele edilmesi, var olan uygulamaların iyileştirilmesi, kütüphanecilik faaliyetlerinin menfaat dengesine dayalı şekilde yasal zemine kavuşturulması ve kamunun eserlerden faydalanma imkanının arttırılması hedefleniyor.

Misyon gereği ve örgütsel menfaat doğrultusunda bir doçent kadrosuna bazen bir profesör atanmış, bazen de kıdemsiz bir yardımcı doçent bölüm başkanı ya da dekan yardımcısı yapılarak yönetimsel kadrolaşma sağlanmıştır.

Tek ölçü maddiyet ve şahsi menfaat olunca, insani duygular ve hasletler sırra kadem basar.

Tüm hukukçuların hiçbir menfaat, makam, siyasi görüş, güç, tarikat ve mezhepsel, konu, grup gibi hususlara bakmadan ve takılmadan sadece evrensel ve mesleksel adalet ve yargı ilkelerine inanmaları ve bu uğurda yılmadan cesaretle mücadele etmeleri en temel kural ve ilkemiz olmalıdır.

Talat Sakallı, konferansta yaptığı konuşmada, yanlış din algısının özellikle din istismarı ile ileri boyutlara ulaştığını belirterek, bunu yapanların maddi menfaat, makam, mevki peşinde olan ya da başka insanların dini duygularını sömürme peşindeki kişiler olduğunu söyledi.