Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Başvurulacak yer veya makam
"O devirlerde devletin yüksek kademeli mercilerine 'kapu' denirdi." - S. Ayverdi
"merci" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yabancı işçi istihdamı konusunda yetkili merci olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ise yerel yöneticilerden Türk işçi kotasının artırılma talebinin gerekçesini istedi.
Sicilin bağımsızlığı müessesesi güvence altına alınırken, sicile bakanlık dışında hiçbir merci tarafından emir ve talimat verilemeyeceği hükme bağlandı.
Köy meydanında toplanan kadın erkek onlarca Fadıllı köylü, başvurmadıkları yetkili merci kalmadığını buna rağmen dayak yemekten kurtulamadıklarını belirterek yaşanan duruma isyan etti.
Tüketici hakem heyetleri, satın aldıkları mal veya hizmetler nedeniyle satıcı veya sağlayıcılarla uyuşmazlık yaşayan ve sözleşmenin zayıf tarafı olan tüketicilerin, daha hızlı, masrafsız ve kısa sürede çözüme ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla mahkeme öncesi çözüm merci olarak, kurulduğu 1995 yılından bugüne ilçe kaymakamlıklarında ve ticaret il müdürlükleri bünyesinde hizmet sunuyor.
Türk mahkemeleri gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti de hiçbir organ, makam, merci ya da kişiden talimat almaz, kendi kuralları ve iradesiyle kararlarını alır.
Ama Danıştay böyle bir kararı geciktirmede maalesef ağırdan aldığı zaman kim bunun hesabını soracak, bu hesabı soracak olan merci yok.
Türk mahkemeleri gibi Türkiye Cumhuriyeti devleti de hiçbir organ, makam, merci ya da kişiden talimat almaz.
Google, geçen hafta rekabet yasalarına uymadığı gerekçesiyle Brüksel'in verdiği 4,3 milyar avro para cezasını AB'nin en yüksek hukuki merci olan Avrupa Adalet Divanı yapısı içinde yer alan Genel Mahkemede temyize götürmüştü.
Hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz.
Zonguldak Futbolumuzun ceza merci olan İl Disiplin Kurulunun, darp olayını gerçekleştiren şahıs Hakkında en ağır cezayı vereceğine inancımız tamdır.