Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Varlık
"Ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur." - Atatürk
-
felsefe Varoluş
"mevcudiyet" kelimesinin kullanım örnekleri.
Hiçbir zaman oluş dünyasında bir mevcudiyet formunda zuhura gelmez ve hep ötededir.
İki terör örgütü birbiriyle mücadele ediyor algısı verilerek aslında yapmak istedikleri şey oradaki nüfusu tamamen değiştirerek gelecekte yapacakları nüfus sayımlarında tamamen değiştirilmiş, genetiği ile oynanmış hatta nüfus arşivleri yakılmış, delil ispat olmadan mevcudiyet kurmaktır.
Bu da basketbolun küresel olarak kalkınmasında en önemli parçası olan milli takımların düzenli ve istikrarlı bir mevcudiyet ile ilgiye sahip olmaması anlamına geliyor.
Yani niyetin sadece DEAŞ'la mücadele olmadığı, daha uzun vadeli bir askeri mevcudiyet elde etmek için birtakım planların yapıldığı şeklinde sorulara, soru işaretlerine yol açıyor.
Gauland ayrıca, İsrail devletinin mevcudiyet hakkını inkar etmediklerini, ancak bu ülkenin savunulması noktasında kendisini sorumlu hissetmediğini kaydetti.
Tatbikat NATO'nun 2016 Varşova Zirvesi'nde aldığı Geliştirilmiş İleri Mevcudiyet kararı çerçevesinde gerçekleştirildi.
NATO, Rusya'yı caydırmak amacıyla 2016 Varşova Zirvesi'nde aldığı kararla Geliştirilmiş İleri Mevcudiyet olarak adlandırdığı strateji ile Estonya, Letonya, Litvanya ve Polonya'ya asker sevkiyatı başlatmıştı.
Teknik olarak Suudi Arabistan'da yok ama o civarda bir askeri mevcudiyet söz konusu.
Norveç'te küçük çaplı ve tam zamanlı bir mevcudiyet her sene soğuk hava tatbikatı yapmak için askeri birliklerin bölgeye nakledilme masrafını azaltacak.