"mizansen" ne demek

"mizansen" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sarıgöl Atatürk Ortaokulu rehberlik öğretmeni Aygül Özsoy, özel eğitim sınıfı öğretmeni Hafize Temirkaya ve öğrencileri engellilerin yaşamlarında hangi engellerle karşılaştıklarını mizansen olarak okuldaki arkadaşlarını ve davetlilere sundu.

Sonuçta 1960 darbesi yapılarak adeta tiyatro sahnesini andıran bir mizansen ve oyun kurgulanmak suretiyle yargılanmalar yapılmış ve Menderes ve arkadaşları idama mahkum edilmişlerdir.

Profesyonel makyözlerin yaptığı yara izleri vatandaşları korkuturken kazanın mizansen olduğunu öğrenenler rahat bir nefes aldı.

Esnaf Ümit Güngör, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kedilerin ihtiyaçlarını karşılamak için mizansen bir uygulama yaptıklarını söyledi.

Marmaris Armutalan Kültür Merkezi'ndeki etkinliklere katılan Yavrucuk, dün, oyun sırasında mizansen gereği içmesi gereken çay yerine bardağa yanlışlıkla konulan antifrizi içince rahatsızlanmış, kendisini kötü hisseden ve kusmaya başlayan sanatçı, ambulansla ilçedeki özel bir hastaneye kaldırılmıştı.

Milletine yapılanlarla övünmek yerine, onları kötülemek için tiyatro oynuyor, mizansen düzüyor.

Şahıs otomobili ile babama vurduktan sonra kaçıp gittiği yetmiyormuş gibi başka bir bölgede aracındaki darbe izini de başka bir kaza yapıp kendisini polise ihbar edip ben bir başka bir kaza yaptım diye onu kapatmak için mizansen bir kaza yapıyor.

Yürüme, konuşma, işitme ve bedensel engellilerin sorunlarını mizansen olarak sunan öğrenciler her sunumun ardından açıklamalarda bulunarak engellilere nasıl yardımcı olunması gerektiğini anlattı.

Şirket, mizansen fotoğrafın firma itibarına zarar verdiğini ve telafisi mümkün olmayan bir hasara yol açtığını savunuyor.

Etkinliği düzenleyen İnce Mizansen ve Tiyatral Tuşe ekipleri, etkinliğin sonunda başarılı sanatçıya çiçek takdim ederek davete icabet ettiği için teşekkür etti ve bol bol fotoğraf çektirdi.