Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Öğrenmiş, haber almış, bilgi edinmiş
"muttali" kelimesinin kullanım örnekleri.
Eğer ben hakikati temellük etmiş, sahiplenmiş, özüne muttali bir varlık olarak başkasıyla ilişkiye girdiğini biliyorsam, benim hümanistik bir söylem ve hakikati kuşatmışlığın rahatlığı içerisinde kendisi olmaktan alıkoyan bir öz inşa etme faaliyeti içerisinde onu yargılama durumu ele geçirmiş olacağım.
Cumhurbaşkanı olarak şahsen muttali olduğum her meselede kimliğine bakmaksızın iş adamlarımızın önünü açmanın hep gayreti içinde bulunduk.
Çünkü bizim son 24 saatte şahsımın yaşadıklarını ve buna muttali olan arkadaşlarımın benimle beraber yaşadıklarını kaleme alacaklardır.
Gönül sırlarına kimse muttali olmadı, bu tip sırlar kimseye aktarılmaz.
İlmin peşine özellikle kazanç için dünyalık menfaatler için değil, hakikatlere muttali olmak, ulaşmak için düşülür.
Benim de bu çalıştayı takipteki amacım bu konuları yakından izlemek, kendilerini gıyaben tanıdığım zabıta kardeşlerimizin sorunlarına muttali olmak düşüncesidir.