Güncel Türkçe Sözlük
-
-i, -e Süslemek, bezemek, nakış yapmak
- Kalıcı ve etkili olmasını sağlamak, işlemek
"Yüzünü hayalime nakşetmek için kalbimin bütün kuvvetiyle bakıyordum." - Y. K. Beyatlı
"nakşetmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bizler de bu büyük Devlet Adamının ismini yaşatmak ve Dadaşların milli ve manevi hafızasına nakşetmek adına Şükrüpaşa semtimizde inşa edilen park ve bulvara Azerbaycan Bulvarı ve Haydar Aliyev Parkı adını verdik.
Aynı zamanda şehidimizin ailesiyle de sporcuları ve antrenörleri bir araya getirip vatanın gerçek sahibini, vatanın vatan olması için kanını döken şehitlerimizin isimlerini yüreklere nakşetmek için bunu yapıyoruz.
Öğretmen, yaşadığı çağın imkanlarını değerlendirerek ve ilimlerin temel gayelerine inerek çocuklarımızı, gençlerimizi, bir taraftan pozitif ilimlerle mücehhez kılmak diğer taraftan milli ve manevi değerleri gönüllerine nakşetmek için emek harcayandır.
Baran, amaçlarının Çanakkale'yi sadece tarih kitaplarında okutulan ders olmaktan çıkartıp o ruhu gençlerin içine nakşetmek olduğunu, o gün Çanakkale'de göğsünü siper eden şehitlere borçlu olunduğunu düşündükleri için bu geziyi düzenlediklerini kaydetti.
Sorunun İslam'dan değil de Müslüman'dan kaynaklandığı gerçeğini, her zihne nakşetmek zorundayız.
Bu Anadolu coğrafyasının zenginliğini ve asaletini başta etrafımızdaki coğrafyaya kardeşlik, dostluk olarak ve varlığını zenginleştirerek nakşetmek için bunu sağladılar.