"netice" ne demek

"netice" kelimesinin kullanım örnekleri.

Tabii netice itibariyle esnafımızın sorunlarını dinlemek, onların sorunlarıyla ilgili çözüm önerilerini başkanımızdan almak ve bizim çözebileceğimiz kısımları bizimle çözülmesi noktasında, genel idarenin çözmesi gereken problemleri de genel idareye aksettirme noktasında, elimizden gelen gayreti çabayı göstereceğiz.

Netice itibariyle yaptığımız araştırmalardan üretiminin ilimizde 350 milyon dolar getirisi olan kayısımızın pazarlanmasında 1 milyar dolar ambalajlanma ve ürün çeşitlendirme noktasında para kazandığı görülmektedir.

Aliağa’nın kurtuluşunun resmi törenlerle anılma girişimlerinden netice alamadıklarını belirten Ertürk, "Her yıl resmi kurumlara başvurarak bugünün Aliağamız için önemli olduğunu ve kurtuluş günümüzün resmi törenlerle anılmasını defalarca dile getirmemize karşın daha önceki yıllarda olduğu gibi bu yılda maalesef bir netice alınmamıştır.

Netice Güven ve Bahtışen Oral olay yerinde hayatlarını kaybederken, T.

Netice Güven ve Bahtışen Oral olay yerinde hayatlarını kaybederken, Turgut Bakan olay sonrası firar etti.

Bu bir genç çocuğumuzun bir resminde de olabilir, bir objede de Netice itibariyle Baksı Müzesi bunu yapmaya çalışıyor.

Kendisi ve oğlu, komşusu tarafından darp edilen Bulut, bir netice alamayınca mahallelinin de araya girmesi ile barıştırılmak istendi.

Çok önemli fiziki altyapılar oluşturduk ama kendi kadim tarihimizi, kültürümüzü, sanat anlayışımızı yeni nesillere aktarma, benimsetme daha ileriye taşıma konusunda ortada kayda değer bir netice göremiyoruz.

Af yetkisinin kullanılması, netice itibariyle Devletin cezalandırmak hakkından geçici olarak feragat etmesi anlamına gelmektedir.

Ramazan ayının başından beri resmi ve sivil ekipler tarafından işletmelerin denetlenme sayısındaki artış ve daha önceki operasyonların netice vermesi sonucu işletmelerde herhangi bir suç unsuruna rastlanmadı.

Bundan 98 yıl önce vatan, dört bir taraftan yedi düvel tarafından işgale uğramış, netice itibariyle milli savunma ile bunlar defedilmiş ancak küçücük bir parça kalmış, bunu korumak, kollamak, tekrar diriltmek gerekiyordu.

Netice itibariyle Suriyeli evlatlarımız havuzlarımızda unutulmaz anlar yaşamakta ve ülkemiz için duacı olmaktadır.

İş makinesiyle yola hafriyat dökmek isteyen Akbulut, bir netice alamadı.

Netice itibariyle biz Rusya'dan üç misli daha fasla ithalat yapıyoruz.

Netice itibariyle insan hakları, insanın insan olması hasebiyle sahip olduğu çekirdek hakları koruma altına alır ve kişinin hiçbir şekilde bu haklardan feragat etmesi mümkün değildir.