Güncel Türkçe Sözlük
-
nsz Sonuçlanmak
"Bu, bir türlü neticelenmeyen maceranın artık hiç şüphesiz sonudur." - R. H. Karay
"neticelenmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Şirket, Libya ihracatıyla Afrika’ya açılırken şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Arınık “Cezayir, Fas ve Moritanya ile görüşmelerimiz neticelenmek üzere.
D100 karayoluna paralel mahallemize özellikle Doğu Kavşağından bağlantı sorun için çalışmalarımız neticelenmek üzere.
Yaptığımız çalışmalarımız neticelenmek üzere, şehir merkezimizde büyük bir yeri kiralıyoruz ve sadece kadınlarımıza yönelik sabahtan, akşama kadar sportif hizmet vereceğiz.
Gelir artırma çalışması var Belediyelerin öz gelirlerinin nasıl artırılabileceği konusunda güzel bir çalışma yaptıklarını ve bunun neticelenmek üzere olduğunu belirten Babacan, bir süre önce de borçlu belediyelerin gelirlerinden en fazla yüzde 40 kesilmesiyle ilgili bir Bakanlar Kurulu kararı alındığını hatırlattı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, emekli aylıklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmanın neticelenmek üzere olduğunu bildirdi.