Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Sevgi, şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin
üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak
"Oğlan kızın yanına geldi, saçlarını okşuyor." - H. Taner
- Hafifçe dokunmak
"Esen rüzgâr siliyor alnımdan kaderimi / Okşuyor saçlarımı, yüzümü, ellerimi" - E. B. Koryürek
-
nsz Hafifçe dövmek
- Bir kimseyi hoşnut etmek
"Mektuplarında onun onurunu okşayacak, endişelerini hafifletecek cümleleri artırdı." - Ç. Altan
- Benzemek, andırmak, hatırlatmak
"Bu iki sarı birbirini okşuyor."
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Benzemek, andırmak.
"okşamak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kürk ve deri endüstrisinde bir kaç zenginin kibrini okşamak için her yıl milyonlarca kedi ve köpeğin yanında çakal, vaşak, karakulak, leopar, keseli sıçan, kunduz, misk faresi, su samuru, rakun, fok gibi evcil olmayan birçok hayvan, tuzaklar ve çiftliklere tıkılmak suretiyle boyun kırma, kesme, tel ile boğma, asma, vajinadan elektrik verme, belkemiği ve boyun kırma, kimyasallarla zehirleme gibi zalim süreçlerden geçirilerek katlediliyor.
Bütün çocuklarımızı, gençlerimizi Beşiktaş sevgisi ve aşkıyla aşılamak, bölgeye gidip çocuklarımıza dokunmak, onların gönlünü okşamak, ümitlerini yeşertmek adına başlattığımız bir çalışma.
Bu proje bütün çocuklarımıza, bütün gençlerimize Beşiktaş sevgisinin ve Beşiktaş aşkını aşılamak adına bölgelere gidip bu çocukların gönlünü okşamak ve onların ümitlerinin yeşertmek yönündeydi.