Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Olayı olmayan, hiçbir olay çıkmamış olan,
hadisesiz
"Olaysız bir gün görebildik."
"olaysız" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bu şartlarda bu ligin kargaşasız , hatasız ve olaysız biteceğine inanıyor musunuz sorusuna ise MHK Başkanı, 'Hatalar olacak ama sonuca etki edecek hatalar olmaması için çaba harcıyoruz.
Öğrenciler, sorunlarının giderilmesini isteyerek olaysız şekilde dağıldı.
Polis merkezi önünde gergin dakikalar yaşanırken, polis ekipleri kalabalığı olaysız bir şekilde dağıttı.
Polis ekipleri kalabalığı olaysız bir şekilde dağıtırken, taraflar arası fiziksel bir kavga yaşanmadı.
Şahısların ifadeleri alındıktan sonra, taraflar olaysız bir şekilde dağıldı.
Bir süre burada bekleyişini sürdürülen taraflar polisini uyarılarının ardından olaysız bir şekilde dağıldı.
Polis ekiplerinin güvenlik önlemi aldığı sevinç gösterileri, olaysız bir şekilde sona erdi.
Hopalı kadınlar basın açıklamasının ardından slogan atarak olaysız bir şekilde dağıldı.
ABD karşıtı sloganların atıldığı, ırkçılık, faşizm ve kemer sıkma önlemlerine karşı pankartların taşındığı geleneksel yürüyüş, olaysız sona erdi.
Basın bildirisinin okunmasının ardından grup bir süre daha slogan attıktan sonra olaysız bir şekilde dağıldı.
Kent merkezinin trafiğe kapatıldığı gösteri, yaklaşık 3 saat sürdü ve olaysız sona erdi.
Yapılan açıklamadan sonra fabrikanın önünden olaysız bir şekilde ayrılan işçiler yetkililerin biran önce harekete geçmesini ve gereken incelemeyi yapmasını istedi.