Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Olgunlaştırmak işi
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
Yeni oluşmuş çökeleği, oluşturduğu çözelti içinde karıştırmadan, kaynama sıcaklığının biraz altındaki sıcaklıklarda bir süre bekletilerek olgunlaşma ile çökeleklerin saflığı ve parçacık boyutunun artması.
"olgunlaştırma" kelimesinin kullanım örnekleri.
Bu arada partinin miting programını hazırlayacak ekip, çalışmalarını olgunlaştırma aşamasında.
Sınırlı kontenjan Antalya Olgunlaştırma Enstitüsü festivalde Türk ve Rus yemek kültürü üzerine bir mutfak atölyesi düzenleyecek.
Mantı pelmeniye karşı Festivalin büyük ilgi gören etkinliklerinden biri de Antalya Olgunlaştırma Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen mutfak atölyesi oldu.
İzmir Olgunlaştırma Enstitüsü Müdürü Şule Aydın ise Türk kültürünü gelecek nesillere aktarmak için çalıştıklarını vurguladı.
Halk Eğitim Merkezi binasında bulunan Olgunlaştırma Enstitüsüne getirilen dokuma tezgahlarında 60 yaşındaki Şerife Aydın ile 55 yaşındaki Şerife Polat usta öğretici olarak çalışmaya başladı.
El dokuması tezgahlar tavan aralarından çıkartıldı Tokat Olgunlaşma Enstitüsü Müdiresi Filiz Vanlıoğlu, Tokat Olgunlaştırma enstitüsünde kültürel değerlerimizden geleneksel el sanatları, giyim, yöresel yiyecekler ve unutulmaya yüz tutmuş meslekleri araştırılarak asıllarını koruyarak yeni ürünler hazırlayan, arşivleyen ve gelecek kuşaklara aktaran, ulusal ve uluslararası alanlarda tanıtılmasını amaçlayan yaygın eğitim kurumu olarak hizmet verdiklerini söyledi.
Bu görev sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, okullar, meslek okulları, Olgunlaştırma Enstitümüz tarafından yerine getirilmektedir.
Çürümeyi engelleme ve olgunlaştırma ilacı kullanıldığında bal arılarına zarar veriyor.
Üniversitelerin asli görevi olan teknik ve sosyal anlamda bilgi üretme, bilgiyi olgunlaştırma ve halkla paylaşma misyonunu üstlenir.