Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
omuzlamak
  • -i Omzuna almak
  • Omzuyla dayayıp itmek
    "Odasına gelirken paravanaya çarpmış, panoyu omuzlamıştı." - T. Buğra
  • Destek vermek
    "Adam olanı bir defa omuzlamak yeter."
  • Bir iş veya görevi yüklenmek, sorumluluk almak
  • Alıp götürmek, sırtlayıp kaçırmak, aşırmak

"omuzlamak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Babasının ölmesi üzerine ailenin yükünü omuzlamak zorunda kalan Yardımcı, esnaf ve vatandaşlara sattığı yanmış kömürler ile günlük kazandığı 40 lira 7 kardeşi ve annesine bakıyor.

Bunu yapmadıkça da Almanya krize girmek üzere olan ülkelerin yükünü omuzlamak zorunda kalıyor ki burada Merkel kredisinin sonuna gelmiş durumda.

Gazze Şeridi'ndeki Refah kentinde yaşayan Ebu Luli, barışçıl Büyük Dönüş Yürüyüşü eylemlerine katılan kocasının, İsrail askerleri tarafından vurularak öldürülmesinin ardından biri engelli 5 çocuğuyla Gazze'deki zor şartların ağır yükünü tek başına omuzlamak zorunda kaldı.

Onlar yorulduğunda onları nefeslendirmek için yükü omuzlamak bizim sorumluluğumuzdur.