Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
onarıcı
  • isim Onarma işini yapan kimse
    "Onarıcı, her el attığı yerden ahlarla vahlarla çıkıyordu." - M. İzgü
  • Hasar görmüş hücreleri canlı duruma getiren madde
Tarih Terimleri Sözlüğü
onarıcı

Bostancı ocağına bağlı olup saray ve yapıların onarımı ile görevli kişi.

"onarıcı" kelimesinin kullanım örnekleri.

PRP saç tedavisi saç dökülmesi, yağlanma, kepeklenme gibi problemleri kişinin kendi kanında mevcut olan onarıcı maddelerin saçlı bölgeye transfer edilmesiyle yok etme esasına dayanır.

Onarıcı adaletin tesisi maksadıyla uzlaştırma ve arabuluculuk faaliyetleri hızlandırılmış, tüm adliyelerde ilgili bürolar açılmıştır.

MHP, yıkıcı ve karalayıcı bir üslup yerine yapıcı ve onarıcı bir politika üreterek, değişik ve belki de ilk kez uygulanan bir muhalefet örneği sergiledi.

Uzlaştırma görevlisi Dingil, gazetecilere yaptığı açıklamada, uzlaştırmada temel amaçlarının onarıcı adalet anlayışı olduğunu söyledi.

Ballı içeriğiyle onarıcı Super Balm kuru ve hassas ciltler için acil durumların kurtarıcısı olarak aileye katılıyor.

Ultra besleyici ve onarıcı dudak balsamı ve ultra rahatlatıcı vücut kremi ise yenilenen formülleriyle her zamankinden daha güçlü ve onarıcı!

Dudak balsamı yenilenen formülüyle kuru ve yıpranmış dudaklar için daha güçlü ve onarıcı.