Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Bozulmuş, eskimiş olan bir şeyi düzeltip işler
veya kullanılır duruma sokmak, işe yarar duruma getirmek, tamir
etmek
"Bozuk bir saati onardı." - Bir yapının, bir heykelin, bir resmin bozulmuş yerlerini
yeniden yapmak, ilk duruma getirmek, restore etmek
- İşlenen bir kusuru, yapılan bir yanlışlığı giderecek veya
önleyecek davranışlarda bulunmak
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Bir işi özenle yapmak, başarmak.
Düzeltmek, düzgün bir biçime sokmak.
Hazırlamak.
"onarmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Travmanın devam etmesi ile vücudun hasarı onarmak için oluşturduğu tepkiler artacağı için hasarlanan bölgede hassasiyet, kızarıklık, sıcaklık artışı ve şişlik gibi belirtiler belirginleşmeye başlar.
Bu yarayı onarmak için, bu yarayı şifayla beraber buluşturabilmek için.
İnterneti onarmak amacıyla hattın geçtiği duvar üstü buvat kanalında yapılan inceleme sırasında, üç büyük boy kalem pilden oluşturulan kesintisiz güç kaynağı haline getirilen sistem ve içine yerleştirilmiş değişik bir cisim tespit edildi.
Özkan Adıgüzel, bir süre önce bir hastasının dişini tedavi ederken kullandığı gütaperka kesme cihazının bozulması üzerine onarmak için cihazı açtı.
Her şeyden önce sindirimsiz geçen sürede vücut kendini temizlemek, onarmak, yenilemek için zaman bulur.
Vamık Volkan, psikolojilerini onarmak için mültecilere mutlaka yas tutma imkanı sağlanması gerektiğini söyledi.