Güncel Türkçe Sözlük
(-i)
Yapılan bir işi doğru ve yerinde bularak kabul etmek, tasdik etmek, tasdiklemek: Bu kitabın ahlak bozucu olduğunu elbet siz de onaylarsınız. -S. Birsel.
Denetlemek, doğrulamak.
Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
bk. doğrulamak
Medeni Hukuk Terimleri Sözlüğü
icâzet vermek, tasdîk etmek.
"onaylamak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Şu anda Doğu Londra bisiklet camiasının nabzını tutan Brick Lane Bikes bu özel bisiklet koleksiyonunu test edip onaylamak için en mükemmel ekip.
Empati ile çocuğunuzun duygularını dinleyin, her yaptığını onaylamak değil ama onu anlamaya çalışın, destek olun.
Hamile olduğunuzu onaylamak için bir kan ve idrar testi Detaylı bir tıbbi öykü incelemesi Kilo, tansiyon, kalp, akciğer ve memeyi incelemek için genel bir sağlık muayenesi.
Kripto para piyasası içerisinde yapılacak işlemleri onaylamak ve gerekli transferi sağlamak amacıyla başvuracağınız Mining işlemlerinde bilgisayarınız üzerinden işlem yapacaksınız.
Trump, Rusya'ya yönelik yaptırımlar konusunda atacağı her adımda Kongre'den onay almasını gerektiren yasa tasarısını onaylamak zorunda kalmıştı.
Bütün bu yaşananlara sessiz kalmak, tepki vermemek, onaylamak anlamına gelecek ve yeni ölümlere davetiye çıkartacaktır.
ABD yönetiminin Kudüs kararını fırsat bilen İsrail meclisi, 2 Ocak'ta aldığı bir kararla işgal altındaki Doğu Kudüs dahil kutsal şehrin herhangi bir kısmından çekilmeyi onaylamak için parlamentoda en az üçte iki çoğunluk aranması şartı getirdi.
Bu, DNA'nızın yasa uygulamalarına açık olmasını onaylamak zorunda olduğunuz anlamına da geliyor olabilir.