"oransızlık" ne demek

"oransızlık" kelimesinin kullanım örnekleri.

İlan ve tabelalardaki oransızlık ve gelişigüzellik gibi kirlilik oluşturan görüntülerin engellenmesine yönelik yapılan yeni düzenlemeler ile cadde ve sokakların şehir estetiği açısından güzel bir görünüme kavuşması temin edilerek düzenli, estetik, kültürüne ve tarihi değerlerine sahip çıkan bir şehir oluşturulması sağlanmış olacak.

Asya, Afrika ve Ortadoğu ülkelerinin birçoğunda kız çocukların hamilelik sırasında kürtajla alınması dünyadaki kadın erkek sayısında büyük bir oransızlık yarattı.

Tezel, ikinci bir operasyonun bu sorunlar içerisinde en sık burnun ucunun düşmesi veya burnun ucuyla bütünü arasında oransızlık nedeniyle yapıldığını ifade etti.

İstihdamdaki pay ile milli gelirden aldığı pay arasındaki oransızlık bize gelecekte bu göçün yani kırdan kente göçün azalmakla birlikte durmayacağına işaret etmektedir.

Kadının göğüslerindeki oransızlık görevlilerin dikkatini çekince, kadının durumu itiraf ettiği belirtildi.

Taslağa göre iç içe yapılaşma, görüş alanı darlığı, dış cephe görüntüsündeki karmaşa, enkazlar, levha ve tabelalardaki oransızlık gibi kirlilik oluşturan görüntülerin engellenmesine yönelik tedbirler alınacak.