Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
orantısız
  • sıfat Orantısı olmayan

"orantısız" kelimesinin kullanım örnekleri.

Malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması halinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir.

Ayıplı malın ücretsiz onarımı veya ayıpsız olanı ile değiştirilmesi satıcı için orantısız güçlüklere neden olacaksa, tüketici ya sözleşmeden dönme ya da ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir.

Toplantının türü göz önünde bulundurulmak suretiyle, toplantının güneş battıktan sonra devam etmesinin kamu düzenini etkileyip etkilemediği, başkalarının hak ve özgürlüklerini zedeleyip zedelemediği değerlendirildikten sonra yasaklama kararı verilmesinin gerekip gerekmediğine ilişkin değerlendirme yapılmasına imkan tanınmadan, açık alanlardaki toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin, güneş batmasından sonra devam etmesinin mutlak olarak yasaklanması, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına yapılan müdahaleyi orantısız kılmaktadır.

Fındık, iş kadınlarının etek giyme alışkanlıklarından dolayı orantısız, eğri ve çarpık bacaklarını düzelttirmek için bacak estetiğini daha fazla tercih ettiklerini vurguladı.

İsrail'in güvenliği de söz konusu olsa orantısız güç kullanımı savunulamaz.

Fransız güvenlik güçlerinin göstericilere sertleşen müdahaleleri ve orantısız güç kullanmaya varan uygulamaları da kaygı vericidir.

Nürnberg'de polisin orantısız şiddeti sonucu hayatını kaybeden 43 yaşındaki 2 çocuk babası Ümit Dursun'un haberiyle sarsıldık ve çok üzüldük.

Yaşanan orantısız kur atağının makro dengelerde ve beklentilerde bozulmaya yol açtığını aktaran Işınsu Kestelli, bu durumun kısa vadede düşük büyüme, işsizlik, azalan yatırım ve daha az karlılığa sebep olacağını dile getirdi.

Biz, hem göstericilerin yol açtığı kaos görüntülerine hem de onlara uygulanan orantısız şiddete karşıyız.

Ama artık hiçbir şeyin aslını bilmeden birinin üzerine çullanma hızımız ve bu sırada kullandığımız orantısız şiddet beni ürkütüyor.

Çünkü Afrikalı kadınlar oradaki açlık, yoksulluk ve çatışmalardan orantısız şekilde etkilenmektedir.