Kelime tanımını bul

Vikipedi
Ordovisyen

Ordovisyen Dönem, Paleozoik zamanın ikinci alt bölümü olarak Ordovisyen kayaç sistemlerinin oluştuğu jeolojik zaman dilimidir. Günümüzden 495 milyon yıl önce başlayıp 471 milyon yıl önce sona erdiği kabul edilir.

Tüm dönem boyunca iklim ılıman ve yağışlıdır, geniş alanlarda sığ denizler bulunmaktadır. Bütün bu koşullar türlerin farklı çevresel koşullara farklı şekillerde uyum sağlamasına olanak vermiştir. Böylece pek çok alt tür ortaya çıkmış ve gelişme olanağı bulmuştur. "Uyumsal Açılım” olarak tanımlanan bu tür çeşitlenmesinin en belirgin olarak yaşandığı dönem Ordovisyen dönemdir. Deniz omurgasızlarında ve tek hücreli ya da plankton türü canlılarda görülen bu büyük çeşitlenme "Ordovisyen uyumsal açılımı" olarak bilinir.

Bu dönemde ortaya çıkan yeni grupların başlıcaları Midyeler, yosun hayvancıkları, mercanlarla derisi dikenlilerden denizlaleleri, deniz kestaneleri, ve denizyıldızlarıdır. Tek hücreli ve plankton türü küçük canlı türlerinin okyanuslara hızla yayılması sonucunda, deniz suyunu süzerek beslenme tarzı da keşfedilmiş oldu. Sığ denizlerde geniş alanları kaplayan resifler ortaya çıkmasında bu türlerin de belirgin etkisi olmuştur.

Kambriyen’de yaygın olmayan dallı bacaklılar, uyumsal açılım sırasında yaygınlaşarak Paleozoik’in geri kalanı boyunca en yaygın gruplardan biri oldu.

En parlak dönemlerini Kambriyen’in sonlarında yaşamış olan üç loblular, Kambriyen yok oluşlarından fazlasıyla etkilenmişti. Ancak Ordovisyen uyumsal açılımında, Kambriyende yok olan canlılardan boşalan yaşama ortamlarına da yerleşerek çeşitlendiler. Ordovisyen’de de oldukça yaygın olan üç loblular Kambriyen'deki atalarından oldukça farklı biçimler kazandı. Pek çoğu diken ve boğum gibi yapılar geliştirirken, bazıları vücut segmentlerini birleştirdi. Farklı ortamlara uyumun sonucu olarak kimisi devasa gözlere sahip olurken, bazıları gözlerini tamamen kaybetti, kimisi çamur eşeleyici yaşam tarzına uygun olarak küreği andıran burunlar geliştirdi.


Ordovisyen’in sonlarına doğru, Gondvana’nın güney kutbuna doğru hareketi, ekvator bölgesinden güney kutbuna yönelen sıcak su akıntılarını engellenmiştir. Güney kutbunu daha ılıman hale getiren bu yüzey akıntıları olmayınca güney kutbunda geniş alanlarda yüzlerce metre kalınlığında buzullar oluşmuştur. Bu buzlanma bir yandan tüm gezegenin iklimini sertleştirirken diğer yandan da önemli miktarda suyu, buz olarak bağlamış ve deniz seviyelerinin düşmesine neden olmuştur.

Sığ denizlerin çekilmesiyle bu sularda yaşayan pek çok canlı türü yok olmuştur. Muhtemelen bir bölümü de kara yaşamına uyum sağlamakda başarılı olmuşlardır. Özellikle ılıman denizlerde, başta resiflerde olmak üzere pek çok tür yok olmuştur.

Yok oluş ilk olarak, planktonlar, derisi dikenliler, üç loblular ve zırhlı balıklar gibi tropikal türleri etkiledi. Ardından mercan ve dallı bacaklılar etkisi altına aldı. Ilıman denizlere uyum sağlamış olan yeşil algler de yok oluştan etkilendi. Bu yok oluşun sonunda dallı bacaklılara ve yosun hayvancıklarına ait türlerin neredeyse yarısı yok olmuştur. Ancak Londra çekici nin bulunması ile bu dönemler şu an tekrar gözden getirilmekte yeni bir tür evrimi teorisi geliştirilmektedir.