Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
oturabilmek
  • nsz Oturma ihtimali veya imkânı bulunmak
    "Nereye oturabilirim diye bakınırken Metin kapıyı kilitleyip yanıma geliyor." - A. Ümit

"oturabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Arkadaşlar ile oturabilmek ve dinlenebilmek için böyle bir yer yaptık.

Durakta bazı vatandaşlar iki dönemeçli kuyruklarda beklerken, bazıları da oturabilmek için arka kapılarda şansını denedi.

Yukarıda birileri koltukta oturabilmek adına kavgalarını verirken, biz de aşağıda hep ezildik.

Halime şükrediyorum, şu an oturabilmek bile benim için büyük nimettir.

Medeni milletlerin bulunduğu masada oturabilmek için bilime ve teknolojiye katkının olması talep ediliyordu.

İsviçreli sporcu, klasmanda liderlik koltuğuna oturabilmek için en azından çeyrek finale çıkıp mevcut dünya 1 numarası Rafael Nadal'ın ilk turda elenmesini bekleyecek.

Geçtiğimiz günlerde evi yanan ve ortada kalan İpekçi Ailesi, evinde oturabilmek için yardım bekliyor.

Günün anısına hatıra fotoğrafı çektirilmesi için hazırlanan tahta oturabilmek sünnet çocukları ve aileleri adeta birbiriyle yarıştı.

İsviçreli sporcu, klasmanda liderlik koltuğuna oturabilmek için geçen yıl şampiyon olduğu Avustralya'da unvanını koruyup 1 numaralı seribaşı Rafael Nadal'ın 4.