Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Oturulacak yer veya şey
- Alçak iskemle
"Üstüne konulan tandır oturağı çok kalın ve çok sağlam tahtadan fırınlanarak yapılmıştı." - A. Kutlu
- Bir şeyin yere gelen tarafı, taban
- Ördek
- İçkili, çalgılı ve kadınlı eğlenti
- Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı
bölüm
-
sıfat Bacaklarında veya başka bir yerinde, gezmesine
engel olacak bir özrü olduğundan hep evde oturan (kimse),
kötürüm
-
denizcilik Kürekli teknelerde kürekçilerin oturduğu
enli tahta
Zanaat Terimleri Sözlüğü
Sandalye. (Yukarıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta)
Beşiğin ayakları. (İnönü -Eskişehir)
Düğen sürme sırasında üzerine oturulan alçak yer. (İnönü -Eskişehir)
Sedir. (Büyükdivan -Çorum)
Yazın Terimleri Sözlüğü
Bir halk oyunu ezgisi.
Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
Trapezin oturma yeri.
Tarih Terimleri Sözlüğü
Yararlı işler başarmış, sakatlık ya da kocamışlık nedeniyle görevden bağışlanarak emekliye ayrılmış yeniçeri.
Eski gemilerde kürekçilerin oturdukları yer.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
Emekli.
İş göremeyen.
Döşem Terimleri Sözlüğü
Boru mengenesinin tezgâha oturduğu ve vidalandığı kısmı. (bk. Şek. 3)
"oturak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Öte yandan, 1 motosikletin oturak alt kapağında ise 10 içimlik esrar maddesi bulunurken sürücü hakkında adli işlem başlatıldı.
Bağlara taral adı verilen zirai aletin üzerine 500 TL harcama yaparak iki oturak koyduran ve güneşten korunmak için de üzerine şemsiye takan Hasırcı, tarım ilaçlarını daha kolay ve seri olarak müzik eşliğinde atmaya başladı.