Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Sağlam, gösterişli
"Çoğu dört köşe, kalın, oturaklı olan Arap üslubu minareler o ruhaniliği vermez." - R. H. Karay
- Yerinde sağlam duran
- Doğal yapısına, amacına uygun
- Yerinde ve sırasında söylenen, çarpıcı (söz)
- Saygı uyandıran, ağırbaşlı (kimse)
"Seçmenleriniz sizin daha bir oturaklı, daha bir ağırbaşlı, daha bir ölçülü olmanızı isterler." - H. Taner
Tarama Sözlüğü
Etrafına göre basık, oturmuş.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
İriyarı adam.
Yaygaracı, geçimsiz.
"oturaklı" kelimesinin kullanım örnekleri.
Başkan Yardımcısı Erhan Okay ile birlikte kentin birçok noktasında devam eden sıcak asfalt ve içme suyu çalışmalarını denetleyen Belediye Başkan Vekili Cüneyt Epcim, çalışmalar hakkında bilgi aldıktan sonra Bulvar Caddesi üzerindeki süs havuzu etrafına yerleştirilmek üzere özel üretilen dekoratif sırtlıklı oturaklı pergola montaj çalışmasını yerinde inceledi.
Çalışma ile ilgili bilgi veren Belediye Başkan Vekili Mehmet Ali Özkan, vatandaşların ve öğrencilerin otobüs beklerken hava koşullarından etkilenmesini önlemek amacıyla daha önceden 4 mahallede belirlenen noktalara kapalı ve oturaklı bekleme durakları yerleştirildiğini söyledi.
Belediye olarak ulaşım hizmetlerinin sorunsuz şekilde gerçekleşmesi, vatandaşlarımıza kolaylık sağlamak ve vatandaşlarımızın hava koşullarından olumsuz etkilenmemesi için mahallerimize kapalı ve oturaklı bekleme durakları yerleştirdik.
Bu süreçte daha oturaklı daha düzgün ekonomik büyüme modelleri ve bölgesel teşviklerle beraber sektörel teşvikleri de içine alacak şekilde tek seslilikle bunu yaptığımız takdirde algıyı da yönetir.
Halbuki bu dört oturaklı telesiyejimiz ile biz sporcuları ve kayakseverleri 3 bin metreye çıkarıyoruz.
Şu andaki teleskinin gitti yer 2 bin 630 metreye kadar halbuki bu 4 oturaklı telesiyejimizle biz sporcuları ve kayakseverleri tam 3 bin metre rakıma çıkarıyoruz.