"oturtabilmek" ne demek

"oturtabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Önemli olan 100 günlük programın içerikleri ve gerçekten enflasyonla mücadele edileceği mesajının verilerek, ekonomide dengeleri oturtabilmek.

Onlar için geleceğimizi sağlam temeller üzerine oturtabilmek için başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere tüm arkadaşlarımız her türlü imkanı seferber etti.

Bütün çalışmalar tabii ki Türkiye'yi sağlam bir zemin üzerinde oturtabilmek planı üzerine kurulu.

Bütün çalışmalar tabi ki Türkiye'yi sağlam bir zemin üzerinde oturtabilmek planı üzerine kurulu.

Bugünkü kongre de ilk kez Afrika ile olan ilişkileri kalıcı kılmak, ileriye yönelik doğru bir zemin üzerine oturtabilmek için o bilgi birikimini bir araya toplamayı hedefleyen bir çalışma oldu.

Burada olmamızın ana unsurlarından bir tanesi, hasta olmadan önce tedbirler alabilmek, sağlıklı yürüyüş kültürünü oturtabilmek.