Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Oynatma ihtimali veya imkânı bulunmak
"Sizinle iki gün daha çalışsam aklımı oynatabilirim." - F. R. Atay
"oynatabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.
Galatasaray, Hajrovic'in oynatabilmek ve Telles'i Brezilya'dan getirtebilmek için Dany ve Amrabat'ı Trabzonspor'a önerirken Yekta transferi de sona geliyor.
Bu oyuncularımızı oynatabilmek adına, en azından sakatlığı olan oyuncularımızın bir kısmını takıma kazandırabilmek adına hem fizyoterapist kardeşlerimiz hem masör kardeşlerimiz hem de biz elimizden geldiği kadar çalışıyoruz.
Platformun öncelikli hedefi, internette kaliteli ve güvenilir bir platformda oyun oynatabilmek.
Oyuncuları A Takımda oynatabilmek için farklı projeler üretmeye çalışıyoruz.
Baktığımız da en büyük handikapımız yabancı oyuncularımızı belli sayı da oynatabilmek olması.
PlayCell'in öncelikli hedefi, internette kaliteli ve güvenilir bir platformda oyun oynatabilmek.
Yeni transferler Vida, Larin ve Love'u sezonun ikinci yarısında oynatabilmek için yabancı kontenjanında yer açması gereken Beşiktaş, TFF'ye gönderdiği listede Boyko ve Aras Özbiliz'e yer vermedi.
Ağustos ayının ikinci haftasında ligler başladığında amacımız burada kulübe futbol oynatabilmek.