Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
oynatmak
  • -i Oynamasını sağlamak
    "Bir curcuna havası söyledi ve salondakilerin hepsini oynattı." - P. Safa
  • Kımıldamasına yol açmak
    "Elindeki kamçıyı oynatarak güneş altında yanan ovalarda gözlerini gezdirdi." - M. Ş. Esendal
  • nsz Herhangi bir canlıya istenilen hareketleri yaptırmak
    "Ayı oynatmak."
  • nsz Bir araç, gereç kullanmak
    "Akıllı bir adam mermer üzerinde keser oynatır mı?" - Ö. Seyfettin
  • nsz Aklını yitirmek
    "Sizinle iki gün daha çalışsam aklımı oynatabilirim." - F. R. Atay
  • Korkutmak, heyecanlandırmak
    "Yüreğimi oynattın."
  • Herhangi bir ödevi yerine getirmeyerek karşı tarafı düzenle oyalamak
    "Borçlu alacaklıyı iki aydır oynatıyor."
  • nsz, tiyatro Sahneye koymak
    "Bu ramazan geceleri Karagöz oynatacağız." - H. E. Adıvar
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
oynatmak

Sinema Bir filmin izleyicilere gösterilmesi işi.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
oynatmak

Sara hastalığına tutulmak.

"oynatmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kanuncu da onları oynatmak için bütün hünerini kullanıyor, bir yandan da bana göz kırpıyor.

Ligde şans bulamayan oyuncular ve alt yapıdaki potansiyeli olan oyuncuları oynatmak istedik.

Ligde forma şansı bulamayan, altyapıda yetişen ve potansiyeli olan oyuncuları oynatmak istediklerini ifade eden Korkmaz, kupa maçlarında bu stratejiye devam edeceklerini kaydetti.

Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü, Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde Güvenlik ve Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerinin katılımıyla internet üzerinden futbol ve diğer spor müsabakalarında bahis ve şans oyunları oynatmak kanununa muhalefeti suçu kapsamında il merkezimizde tespit edilen, internet kafe, emlakçı ve züccaciyeci görünümündeki adreslere operasyon düzenlendi.

Bu defa başarılı olduğumuz zaman kimse demokrasiyi oynatmak için örselemek için bir daha cesaret gösteremeyecektir.