"oynayabilme" ne demek

"oynayabilme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Tabii ki durumunu hala kontrol etmemiz gerekiyor ama ben oynayabilme ihtimaline dair iyimserliğimi koruyorum.

Burayı seçmemde en büyük etken oynayabilme şansımın daha yüksek olduğunu düşünmemdi.

Meksikalı, stoper olarak alınsa da ön libero pozisyonunda da oynayabilme özelliğine rağmen hazır olmadığı hemen anlaşıldı.

Mario Gomez ve Gignac isimlerin Şampiyonlar Ligi'nde oynayabilme özelliği var.

Galatasaray ile yaptığımız anlaşma bizim altyapımızdaki gençlerin de önünü açacak, gençler Galatasaray'da oynayabilme ihtimalinin heyecanını yaşayacaklar.

Ancak Arda transferi olmazsa bu forvetin sol kenarda da şans verildiğinde oynayabilme özelliğinin olması tercih ediliyor.

Tecrübeli teknik adam solbek dışında alınması planlanan ismin hem forvet hem de sol tarafta oynayabilme özelliğinin olmasını istedi.

Mükemmel bir golcüye sahip ve birlikte oynayabilme özelliğine sahip bir takım.