Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
pençe
  • isim Yırtıcı hayvanların ön ayaklarının parmaklarıyla tırnakları
    "Kuş beni görünce korktu, pençesinde yılanla havalandı." - M. Ş. Esendal
  • Ayakkabının tabanındaki kösele
  • Etkisinden kurtulmak olanaksız, etkisi çok olan güç
    "Bu vicdan azabının demirden pençesi yüreğini sıkmaya başlıyordu." - Y. K. Karaosmanoğlu
  • El
    "Bir yumruğunu gırtlağıma dayadı, bir pençesiyle kalbimi kavradı." - A. Gündüz
Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
pençe

Sağım pençesi.

Gitar Terimleri Sözlüğü
pençe

Hareketli köprüye sahip gitarlarda bulunan; üzerinde bulunan kancalar yardımıyla bir tarafından köprü yaylarını tutan, diğer taraftan ise gövdeye iki uzun vida ile tutturulmuş ve bu vidalar yoluyla köprü konumunun ayarlanmasına olanak sağlayan metal nesne.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
pençe

(zooloji)

Tarih Terimleri Sözlüğü
pençe

Sadrazamın, eyaletlerdeki vezirlerin, beylerbeyi ve sancakbeylerinin çıkardıkları resmî belgelere imza yerine koydukları im.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
pençe

Ağaçların, bitkilerin ince kökleri.

Vikipedi
Pençe (film, 1917)

Pençe, 1917 yapımı Türk filmi. Filmde şehvet düşkünü isterik bir kadınla ilişki kuran Pertev ve evli bir kadın uğruna yuvasını unutan, arkadaşı Vasfi'nin öyküsü anlatılmaktadır.

Filmin bir kopyası günümüze kadar ulaşamamış olup, Türk sineması'nda çekilen ilk konulu filmlerden birisi olduğu konusunda tartışmalar bulunmaktadır. Diğer ilk konulu Türk filmi olduğu düşünülen yapım ise yönetmenliğini yine Sedat Simavi'nin yaptığı Casus filmidir.

"pençe" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sürmeli gözlerinde kucağına alsan uyuyacak, okşasan apansız bir pençe atacakmış gibi bir çift bakış saklıydı.

Sit alanında yapılan aramalarda 1 jeneratör, 1 dalgıç pompa ve 15 metre su tahliye hortumu, 1 hilti ve 5 hilti ucu, kazma, kürek, tırmık, 20 metre uzunluğunda prizli elektrik kablosu, 20 metre uzunluğunda ucunda ampul bulunan elektrik kablosu, ayaksız vantilatör, lokma anahtar, pençe ve 3 adet tornavida ele geçirildi.

Başüstüne diyen, Amerikan başkanının karşısında el pençe divan duran bir Türkiye başbakanı yok artık.

Eskiden bu parayı bulabilmek için borçlanabilmek için IMF'nin kapılarında dileniyorduk, IMF şeflerinin karşısında el pençe duruyorduk.

Küçük ağızları ve zehir bezelerinin bulunduğu pençe gibi büyükçe organları vardır.

Hakim ve Savcıların karşısında el pençe divan durup, yalakalık, köpeklik yapıyorsunuz.

Bugüne kadar hiçbir muhasım ve mihrak karşısında el pençe divan durmadık.

Ancak şu gerçekte çok iyi bilinmelidir ki, bu vatan kuzularının attığı her pençe kendisine hainlik ve düşmanlık güden zalimin kara bağrında, sonsuza kadar kara bir leke olarak kalacak ve onları onulmaz ıstıraplara sevk edecektir.

Bize tek sesli, tek renkli, diktatörlerin karşısında el pençe divan duran medyayı, gazete budur, televizyon budur diye yutturmak istediler, bize bir takım örgütleri, sivil budur, sivil toplum örgütü budur diye yutturmak istediler.

Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Güreş Antrenörü Musa Özmen, yaptığı açıklamada, proje kapsamında ilkokul üçüncü sınıf öğrencilerinin bedensel yeteneklerini ortaya çıkarmak için boy, kilo, esneme, sıçrama, pençe, kuvvet, geriye top fırlatma, çabukluk, çeviklik gibi testlerden geçirildiğini söyledi.