"perişanlık" ne demek

"perişanlık" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bizim çocuklarımız burada rahat, lüks içerisinde ama oradaki çocuklar yoksulluk ve perişanlık içerisinde.

Sokaklarda çöp dağları, çukur, çamur, susuzluk ve her türlü perişanlık vardı .

Suretihaktan görünmeye çalışırken kendi seviyesizliklerini ortaya koyan, ismini anmaya bile değmeyecek sosyal medya kabadayılarının içine yuvarlandıkları perişanlık ortadadır.

İşte Bakıyoruz Etrafımıza Suriye, Irak, Yemen, Libya Başka Ülkeler Büyük Perişanlık Var.

O camilerimiz, bütün vakıf eserlerimiz, Osmanlı'dan ve Selçuklu'dan kalan eserlerimiz AK Parti gelene kadar perişanlık içerisindeydi.

Bunların paralarıyla ortaya çıkarsanız şimdi yaşacağınız şey perişanlık olur.

Ancak Kandil'e Türk bayrağı dikildiğinde de perişanlık yaşayacaklardır.

İsmini anmaya bile değmeyecek sosyal medya kabadayılarının içine yuvarlandıkları perişanlık ortadadır.

Sokaklarda çöp dağları, çukur, çamur, susuzluk ve her türlü perişanlık var.

Ben kalp, şeker ve tansiyon hastası bir insan olarak 2 metreye 3 metrelik sobasız bir çadırda ailemle birlikte dondurucu soğuk kış günlerinde koyun koyuna yatarak açlık ve perişanlık içerisinde yaşam mücadelesi veriyoruz.

Bu bakım merkezimize geldiğimizde bunu gördük, insanların üzerinde perişanlık yok, zavallılık yok, herkesin üzerinde bir gülümseme var.