Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
pervasız
  • sıfat Çekinmez, sakınmaz, korkusuz (kimse), biperva
    "Hele hanımlar, şık mı şık, açık saçık ama pervasız ve uzak hanımlar." - T. Buğra
  • zarf Çekinmeden, sakınmadan, korkmadan, biperva
    "Onları kimsenin görmediğine emin olunca pervasız konuşmaya başladılar." - M. Yesari

"pervasız" kelimesinin kullanım örnekleri.

Suudilerin olayın üstünü örtme hikayesi, Muhammed bin Selman'ın kibirli ve pervasız davranışının bir örneğidir.

TBMM'nin de özel bir oturum yaparak ABD'nin bu pervasız, ukala, mütekebbir tavrına daha sert cevap verilmesini de arzu ediyoruz.

YSK'ya rağmen Valilik burada pervasız ve patavatsızca beyaz eşya yardımına devam etti.

Salisbury'nin sokaklarında kimyasal silah kullanılmasına karşı verilen sert uluslararası tepki, kışkırtıcı ve pervasız davranışlarına göz yumulmayacağına dair Rusya'ya açık bir mesaj gönderiyor.

Ağrı Genç İşadamları Derneği Başkanı Sultan Murat Sancak ise Türkiye'ye asimetrik şekilde uygulanmaya çalışılan pervasız ve haddi aşan yaptırımları kınadıklarını ifade etti.

Arkasına kimi Avrupalı devletleri alan Yunanistan'ın ve onunla birlikte hareket eden Güney Kıbrıs Rum Kesiminin pervasız davranışları en başta kendileri için bir tehdit ve tehlike kaynağı haline gelmiştir.