Güncel Türkçe Sözlük
-
zarf Pervasız bir biçimde, çekinmeden, sakınmadan,
pervasızcasına, bodoslama (II)
"Onlar iskemlelerine pervasızca kurulur ve etrafa sıkılmadan bakarlar." - B. R. Eyuboğlu
"pervasızca" kelimesinin kullanım örnekleri.
Konuşacak bir şeyi olmayanlar ortaya böyle asılsız şeyler atarak ’haraç topluyorlar senin de arsana el koyacaklar’ gibi pervasızca bir propaganda yürütülüyor bu memlekette.
Şüphesiz İsrail'in işgal faaliyetlerini, bu denli pervasızca yapabilmesinin en önemli sebebi, bazı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerinden aldığı destektir.
Daha önce de birçok kez pervasızca ve düşünmeden konuştuğu bilinen Filipinler Devlet Başkanı, bu açıklamasının hemen ardından gazetecilere şaka yaptığını söyledi.
Nitekim uluslararası toplumun suskunluğundan cesaret alan İsrail, Filistin topraklarındaki işgal, tehcir ve zulüm politikalarına pervasızca devam edebilmektedir.
Kimse pervasızca siyasi muhalifleri, geçmişin kötü adamlarıyla kıyaslamamalı.
Biri henüz resmen açıklanmayan cinayet ve detayları, diğeri böylesine pervasızca yapılan bir infazın bağlantıları.
Karşıdaki grip olunca bile özel hastaneye koşarken pervasızca bu yorumu yapar ekmek yoksa pasta yesinler misali.
En büyük rahatsızlığın da senelerdir pervasızca kullandıkları imtiyazları kaybetmelerinden kaynaklandığını ifade eden Erdoğan, tahammülsüzlüklerinin asıl sebebinin bu olduğunu kaydetti.
Son yıllarda önü alınamayan kredi kartı ve internet dolandırıcılığında da üst sınırın 7 yıl olarak belirlenmesi, tek seferde milyonları vuran dolandırıcıların bu alanda da pervasızca davranmasına neden oluyor.
İnternet ve sosyal paylaşım platformlarının artması ile sahte isimlerle pervasızca paylaşımlar yapılmaktadır.