Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
pigment
  • isim, biyoloji Boyar madde
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
pigment
  1. Eklendiği maddeye rengini verme özelliği olan, suda veya organik çözücülerde çözünmeyen doğal ya da yapay madde.

  2. Genellikle kuru tuz halinde olan diğer madde ve karışıma renk veren bir sıvı (boya) içerisinde dağıtılmış veya bir katı (örnek, polimer) ile karıştırılmış renkli tanecikler veren madde. En çok bilinen inorganik boyar maddeler; titanyumdioksit (beyaz), demir oksitler (kırmızı, kahverengi), kromatlar (sarı, kırmızı), siyanoferratlar (mavi) ve karbon (siyah). Çözünmeyen boyarlar da pigment olarak kullanılır.

Veteriner Hekimliği Terimleri Sözlüğü
pigment
  1. Dokularda erimiş, granüller veya kristaller hâlinde değişik kimyasal yapıdaki normal veya normal dışı, iç veya dış kaynaklı renkli ve renk verici maddeler.

  2. Renk veya boya maddesi.

Biyoloji Terimleri Sözlüğü
pigment

Bitki ve hayvanlarda renk maddesi.

Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
pigment

Renk maddesi.

Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
pigment

bk. boya maddesi.

Zooloji Terimleri Sözlüğü
pigment

bk. renk maddesi

Vikipedi
Pigment

Pigment, tüm nesnelerin renklerini oluşturan moleküllerdir. Pigment moleküllerinin harekete geçmesi için belirli bir enerji gereklidir. Renklerin oluşmasındaki diğer tüm aşamalarda olduğu gibi, pigmentlerle ışık arasında da ilişki vardır. Zira dünyaya ulaşan güneş ışığı, canlılarda renk molekülü olarak bilinen söz konusu pigment molekülleri için önemli rol oynar.


Pigmentlerin renkler için gerçekleştirdikleri en hayati işlem, kendilerine gelen ışığın renk enerjisini elektrik sinyaline çevirmeleridir. Yani insan gözünde renk diye tanımlanan her şey aslında gözde bulunan pigmentlerin kendilerine gelen ışığın dalga boyunu elektrik sinyali olarak beyne iletmeleridir.

Görünür ışığın sahip olduğu enerji düzeyi, canlıların derilerinde, derilerini kaplayan pullarında, tüylerinde veya kürklerinde bulunan pigment moleküllerini harekete geçirmek için gereken enerji düzeyine eşittir. Görünür ışığın aralığı içinde olan ve belirli renklere karşılık gelen dalga boyları bu pigmentleri harekete geçirerek canlıların renklerini oluşturur.


Kısacası, canlıların hem görme merkezlerinde hem de vücutlarında bulunan pigmentler, işleyen diğer vücut sistemleriyle birlikte tam bir uyum halindedir. Bir canlının görme merkezinde özel bir pigment molekülünün bulunmaması veya gerektiğinden az bulunması, onun çevresindeki renkleri ayırt edememesine ( Renk körlüğü) neden olur.

"pigment" kelimesinin kullanım örnekleri.

Tuz Gölü’nün kıyısında görülen ve geniş bir alanı kaplayan kızıl rengin nedeninin beta karoten adı verilen bir pigment olduğunu, bu pigmentin üç canlıda görülebileceğini belirten Kaya, ”Bunlardan bir tanesi artemia salina.

Çoşar Batman, hastalığın ortaya çıkışında retina ve pigment epitel tabakasında yaşlanma ve fonksiyonlarında azalmanın önemli rol oynadığını belirtti.

Batman, hastalığın ortaya çıkışında retina ve pigment epitel tabakasında yaşlanma ve fonksiyonlarında azalmanın önemli rol oynadığını ifade etti.

Polende insan vücuduna yararlı tam 22 çeşit aminoasit, 27 çeşit madensel tuz, doğal hormon, enzim, pigment, karbonhidrat ve ferment bulunmaktadır.

Bu uyarıların bir kısmına yerel veya generalize bir pigment artışı ile tepki gösterir.

Vitiligo''nun nedeni tam bilinmemekle beraber pigment üreten melanosit hücreleri olan melanositlerin deri veya çevre dokulara hasar vermeksizin seçici kaybına bağlı olarak otoimmünite üzerinde durulmaktadır.

Çoşar Batman, kuru tip makula bölgesinde pigment epiteli denilen tabakanın erimesi ile karakterize iken, yaş tip retina altı tabakalarda çatlakların, yeni damar oluşumu, seröz elevasyon denilen sıvı koleksiyonu ve kanamalar ile karakterize olduğunu belirtti.