Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
planetaryum
  • isim, gök bilimi Gökevi
Gökbilim Terimleri Sözlüğü
planetaryum

bk. yıldızlık.

Vikipedi
Planetaryum

Planetaryum veya gezegenevi, güneşin, yıldızların, gezegenlerin ve diğer gök cisimlerinin yapay görüntüsünün özel bir yansıtıcı yardımıyla kubbe şeklindeki tavana yansıtıldığı gösteri salonlarına verilen isimdir. Bir gezegenevinin başta gelen en büyük özelliği kubbe şeklinde ekranı ve o ekran üzerine özel araçlarla yansıtılan gökyüzü, gökcisimleri ve benzeri görüntülerdir. Uzay boşluğundaki hareketlerin gerçekçi bir şekilde simüle edilebilmesini sağlar. Kullanılan görüntüler optik ve elektro-mekanik birçok teknolojik araç kullanılarak elde edilebilir. Bu sistemler, dünyanın herhangi bir noktasından geçmişte, gelecekte veya bulunulan anda görülebilecek gökyüzünü görüntüleyebilirler. Yeni nesil dijital yansıtıcılar OpenGL ve Silicon Graphics teknolojisi sayesinde gösteri yelpazesini genişletmiş, insanin kan damarları içinde yolculuktan, Rönesans sanatçılarının eserlerine kadar çok çeşitli konularda gösteriler sunmaktadır. Bu açıdan bakıldığında çağdaş bir yıldızevi sanattan bilime her konunun sunulabildiği bir gösteri ortamıdır. Gelişmiş yansıtıcılar gece gökyüzünü canlandırmanın yanı sıra bilgisayar destekli simülasyonlarla yerden havalanma ve göktaşları arasından geçilerek Satürn’ün halkaları arasında dolaşma gibi gösteriler sunar. Bir yıldızevinde seyirciler dairesel bir düzenlemeyle oturarak kubbe şeklindeki tavanda çeşitli projeksiyonlar izlerler. Gösteriler çoğunlukla gökbilim konusunda yetkin bir kişi tarafından canlı olarak sunulur. Salonun ortasında yer alan yansıtıcı yıldızlar ve gezegenlerin görüntülerini kubbeye yansıtarak gece gökyüzünü canlandırır.

İlk çağdaş yıldızevi yansıtıcısı 1923’ta Alman Zeiss firması tarafından üretilmiştir. Kuzey yarımkürede yapılan ilk ve bugün aktif olan en eski gezegenevi ise Chicago'daki The Adler Planetarium & Astronomy Museum' dur. Hayden Yıldızevi, New York ortasında parlak bir ışık kaynağı bulunan kapalı bir metal kutu şeklindeki yansıtıcı yardımıyla üzerindeki deliklerden süzülen ışığın kubbeye vurması sonucu yıldız görüntülerini canlandırıyordu. Başlangıçta sadece ışık kaynağı ve merceklerden oluşan yansıtıcılar günümüzde çoğunlukla bilgisayar kontrollü karmaşık opto-elektronik cihazlar halini almıştır.

Tarihçe[ değiştir]

Güneş ve Ay’ın hareketlerini tahmin edebilen ilk aracın Arşimet’e ait olduğu düşünülmektedir. Antikythera Mekanizması'nın keşfi de bu tür araçların antik çağda bile bulunduğuna işaret etmektedir. Novara'lı Campanus (1220–1296) Theorica Planetarum adlı yapıtında “ gezegenimsi ekvatoryum” dan bahsetmekte ve nasıl yapılabileceğini açıklamaktadır. Bu araçlar bugün İrlandalı Orrery Lord'u Earl'e atfen “ orrery” ( güneş sistemi modeli) adıyla anılmaktadır. Bugün birçok gezegenevinin kubbesine Güneş etrafında doğru göreli dönemleriyle yansıttıkları görüntülere güneş sistemi modeli denilmektedir.

Onsekizinci yüzyıldaki güneş sistemi modellerinin küçük olması etkilerini azatlığından, aynı yüzyıl sonunda birçok eğitmen daha büyük simülasyonlar için kolları sıvadı. Adam Walker (1730–1821) ve oğullarının eğitim istekleri ve gösterilerdeki başarı gayretleri kayda değerdir. Walker’ın Eidouranion adını verdiği makine halk günlerinin ve diğer gösterilerinin başrolündeydi denebilir. Oğlu, bu makinenin 6 m boyunda ve 8 m çapında olduğunu, seyircilerin önüne dikey olarak yerleştirildiğini ve bulundurduğu kürelerin çok büyük olduğunu ve salonun en uzak yerlerinden farklı farklı göründüğünü belirtmiştir. Walker’dan başka bu tür araçları olan kişilerden R E Lloyd’un Dioastrodoxon’u veya “Büyük Saydam Güneş Sistemi Modeli” ve William Kitchener’ın 13 m çaplı Ouranologia’sı gezegenevlerine örnek verilebilir. En eski ve halen çalışır durumdaki güneş sistemi modeli Hollanda’nın Franeker kentindedir. Şu anda müzeye dönüştürülen binada bulunan model Eise Eisinga (1744–1828) tarafından evinin oturma odasında kurulmuştur. Bu gezegenevinin yapımı Eisinga’nın yedi yılını almış ve 1781’de tamamlanmıştır.

1095’te Münih’teki DeutschesMüzesi’nden Oskar von Miller (1855–1934) ayarlı güneş sistemi modelinin ve gezegenevinin gelişmiş bir versiyonunu yapmakla görevlendirildi. Daha sonra Jena’daki Karl Zeiss optik işlerinde çalışan Franz Meyer ile güneşmerkezli ve yermerkezli hareketi gösterebilen en büyük gezegenevi üzerine çalıştı. Gezegenevi Deutsches Müzesi’nde faliyete girmesine rağmen savaş nedeniyle gösterimler iptal oldu. Bu gezegenevinde gezegenler yukarıya asılan raylarda elektrik motoru yardımıyla hareket etmekteydi ve Satürn modelinin yörüngesinin çapı 11.25 m idi. Elektrik ampülleri kullanılarak 180 yıldızın görüntüsü duvara veriliyordu. Bu gezegenevi yapılırken von Miller Heidelberg Üniversitesi Landessternwarte Heidelberg-Königstuhl Gözlemevi yöneticisi alman astronom Max Wolf ile Zeiss fabrikasında Wallace W. Atwood'un ve Chicago Bilimler Akademisi’ndeki Walther Bauersfeld’in Zeiss’teki fikirlerinden esinlenerek yeni bir gezegenevi tasarımı üzerinde çalışıyordu. Sonuç, gösteri salonunun merkezine konabilen, görüntüyü bir yarım küre yüzeyine aktarabilen ve tüm gerekli yıldız ve gezegen hareketlerini oluşturabilen bir gezegenevi oldu. 1923 yılının Ağustos ayında ilk Zeiss gezegenevi (Model I) Zeiss fabrikasının çatısına kurulan beyaz 16 m’lik beton yarımküreye yıldız ve gezegenlerin görüntüsünü yansıtmaya başladı.

1983 yılında Evans & Sutherland ilk bilgisayar grafiği görüntüleme destekli gezegenevi, Hansen Gezegenevi’ni Salt Lake City’de kurdu. Bugünkü gezegenevi sistemleri fulldome video teknolojisi kullanan tamamen dijital yansıtma sistemlerinden oluşmaktadır. Bu özellik, kullanıcıya, gösteri sırasında sadece gökyüzünü değil dilediği görseli kullanma fırsatı vermektedir. 2009’da Microsoft Research ve Go-Dome WorldWide Telescope projesinde birleştiler. Bu, amacı büyük halk gezegenevleri kadar küçük gruplara da ulaşabilecek düşük bütçeli bir gezegenevi projesiydi.

Gösteriler[ değiştir]

Çoğu gezegenevinin gösterileri halka açıktır. Bu gösteriler genellikle belirli bir gecede gökyüzünde görülebilecek gök olayları veya seçilen bir konu üzerinedir. 1990’ların başında kullanılmaya başlanan 3-boyutlu dijital gezegenevleri gösteri yapanlara yeni olanaklar tanımış, sadece Dünya merkezli görüntüleri değil, evrende her noktada gerçeğe yakın durumda dolaşma tecrübesi tanıyarak yararlı bir eğitim aracı haline gelmiştir. Örneğin, bu özellik sayesinde bir takımyıldıza odaklanılıp onu oluşturan yıldızlara yolculuk yapan izleyici bu yıldızların birbirileri ile fiziksel ilişkide olmadığını, takımyıldız adlandırmasının bu yıldızların gök küresi üzerindeki izdüşümüne göre yapılmış olduğunu kolayca anlayabilmektedir. Gösteriler sırasında ardalanda çalınan uygun müzik de gezegenevi gösterilerinin ayrılmaz bir parçasıdır.

"planetaryum" kelimesinin kullanım örnekleri.

Sanal gerçeklik atölyesi, ahşap atölyesi, elektromotor araç tanıtımı, Hacivat ile Karagöz gösterimi, etkileşimli uygulamalar, deneyler, sergi, bilimsel yarışmalar, sanat etkinlikleri, yazılım ve robotik atölyeler, akıl oyunları atölyesi, planetaryum gösteri ve bilim söyleşi programları gibi birçok bilimsel etkinliğin yer aldığı projede öğrenci ve veliler bilimsel çalışmaların keyfine varacak.

Banu Avar, Emre Kongar, Deray Yurdakul, Emine Gücük ve Avni Yiğit Göksu gibi alanında uzman isimleri Adanalılar ile buluşturacak fuarda, sanal gerçeklik, planetaryum çadırı, zeka oyunları atölyesi ve sirk gösterileri de gerçekleştirilecek.

Deney setleri ve konu anlatımlarında Evren, Galaksi, Yıldız ve Planetaryum kırılımları temel alınarak Kara Delikler, Sicim Teorisi, CERN gibi teorik bilgiler ile desteklenecek.