Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
planlamak
  • -i Yapılacak bir işi belli plana göre düzenlemek

"planlamak" kelimesinin kullanım örnekleri.

CO2 ve sıcaklık artışının polenlerin alerjenik etkisini artırdığının da saptanmış olduğunu söyleyen Dağlı, küf mantarlarının da polenler gibi atmosferde kaldığı ayların uzadığının anlaşıldığını belirtti ve şunları vurguladı: “Bütün bu alerjik hastalıkları artıran etkenlere karşı küresel iklim değişikliğini durduracak sözleşme ve kanunları benimsemek, uygun bitki dikimi ve bina yapımını doğru planlamak, havadaki alerjenleri ölçmek ve tahminlerde bulunmak, halk sağlığı açısından giderek önem kazanmaktadır.

Asıl amacın eğitim sistemini okuduğunu anlama, problem çözme becerilerine sahip olma, analitik ve algoritmik düşünebilen, beceri gelişimine açık olacak şekilde planlamak olmalıdır ki bu amaca 2023 Vizyon Belgesi’nde yer verilmiştir.

Karaman ve çevresi başta olmak üzere diyalektoloji çalışmalarını planlamak ve yürütmekle görevli olan Merkez bünyesinde ayrıca faaliyet alanıyla ilgili sempozyumlar, paneller, kongreler, konferanslar ve sergiler düzenlenerek yapılan araştırmaların tanıtılması amacıyla dergi ve kitaplar yayımlanacak.

Ortak değerimiz Palandökenin geleceğini planlamak, Palandökenin geleceğe taşımak, Palandökenimizin daha yaşanabilir hale gelmesi, Palandökenimizi gerçek çağdaş bir kent haline gelmesi ve kentlik bilincini geliştirilmesi.

Bakın bunlar şehrimiz adına bir değer, inşallah o yeraltı şehrimizi en iyi şekilde planlamak programlamak için ülkemizin güzide Üniversiteleri olmak üzere başta kendi üniversitemiz ülkemizin güzide üniversiteleri değerli hocalarımızla çalışmalarımız bu konuda devam ediyor.

Başarıya ulaşmak, planlamak, uygulamak ve uyguladığını denetlemekten geçiyor.

Üniversite olarak temel hedefimiz, yapısalcı unsurlara dayalı öğrencilerin öğrenme ortamı içerisinde kendilerini keşfetmelerine yönelik etkinlikleri planlamak ve öğretmenlere gerekli aktif öğrenme koşullarını düzenlemelerine yönelik bilgiler sunmaktır.