"pompalamak" ne demek

"pompalamak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bir yandan Seve Barajının altındaki emiş suyunu yukarıya pompalamak suretiyle, vermeye başladık.

Söndürme çalışmalarında bir arazözden diğerine su pompalamak suretiyle ancak ulaştırabildiler.

Damar içi sıvı azalmasına bağlı olarak kalbin daha çok kan pompalamak için daha çok çalışmasına neden olmakta.

Beyin diyor ki dikkat et kan şekerin çıkıyor pankreasa emir veriyor pankreasta o kadar çok yedin ki sen insülin pompalamak zorunda kalıyor.

Eğer damar tıkanıklığınız varsa, kalbiniz vücudunuza kan pompalamak için çok daha fazla efor sarf etmek zorunda kalır.

Sinan Dağdelen kilo artışı sonucunda kalbin daha fazla kan pompalamak zorunda kalmasının kalp ve damarlar için ayrı bir yük oluşturduğunu ve bu durumun da kan basıncını yükselttiğini söylüyor.

Terör eylemlerinin başlıca amaçlarından birinin medya üzerinden topluma korku pompalamak olduğu unutulmamalıdır.

Zamanla kalınlaşmış kalp kası, yeterli kanı pompalamak için gerekli fonksiyonunu yerine getiremiyor ve kalp yetmezliği oluşuyor.

Temel görevi kanı vücuda pompalamak olan kalp, metabolizma faaliyetleri sonucunda oluşan atık ürünlerin de vücuttan atılması, vücut ısısının düzenlenmesi, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gibi görevleri yapan en önemli organımızdan bir tanesidir.