Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Puan değerinde olan
"Kırk puanlık iki soru ile yirmi puanlık bir soru vardı."
"puanlık" kelimesinin kullanım örnekleri.
Avrupa kupalarına veda eden Başakşehir ile birlikte beş takıma bölünen puanlamada Galatasaray, 4 puanlık bonusuyla birlikte ülke puanına 7 katkı yaptı.
Esnaf ve sanatkarların sigorta primlerinde 5 puanlık indirime gittik, kredi kullanırken taşınmaz mallarının yanı sıra taşınırlarını da teminat olarak gösterebilme imkanı tanıdık.
Malüllük, yaşlılık ve ölüm sigorta primi işveren hissesinde 5 puanlık prim teşvikine ilave, sigorta primine esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanmak üzere 6 puan ilave edilmek suretiyle sigorta primi teşviki uygulanacak.
Endeks, 467,77 puanlık artışla 90 bin 518 puandan başlarken, açılışta bankacılık endeksi yüzde 0,39, holding endeksi de yüzde 0,57 değer kazandı.
İki maçta 4 puanlık bir seri olursa ikinci yarıya bakış açımız farklı olur diye düşünüyorum.
Endeks, 335,28 puanlık artışla 92 bin 136 puandan başlarken, açılışta bankacılık endeksi yüzde 0,33, holding endeksi de yüzde 0,20 değer kazandı.
Endeks, 222,28 puanlık artışla 92 bin 449 puandan başlarken, açılışta bankacılık endeksi yüzde 0,27, holding endeksi de yüzde 0,29 değer kazandı.
Endeks, 304,70 puanlık artışla 92 bin 105 puandan tamamlanırken, toplam işlem hacmi 2,1 milyar lira oldu.
Endeks, 426,46 puanlık azalışla 91 bin 800 puandan kapanırken, toplam işlem hacmi 5 milyar lira oldu.
Döviz yatırımcısı için en az yarım ya da 25 baz puanlık fark var mevduata göre.
Endeks, 286,10 puanlık azalışla 91 bin 941 puandan tamamlanırken, toplam işlem hacmi 2,3 milyar lira oldu.