Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
rekabetçi
  • isim Rekabet yanlısı olan kimse, yarışçı, kompetitif

"rekabetçi" kelimesinin kullanım örnekleri.

AOC Agon AG271QX, güzel ve net 1440p çözünürlük, kapsamlı bağlantı, ergonomik işlevsellikler ve güzel bir tasarım ile birlikte size rekabetçi oyunlar için gerekli tüm araçları sunuyor.

Başar, "Özellikle ihracat tarafında biraz daha rekabetçi ve agresif olacağız, gerekirse görece düşük karlarla daha çok iş yapacağız.

Mobil Uygulama Dağıtım Sözleşmelerinde yer alan diğer Google uygulamalarına ilişkin yükümlülükler 4054 sayılı Kanun kapsamında ihlal teşkil etmese de, sözleşme tarafı cihaz üreticileri bakımından aleniyet sağlamak ve gelecekte oluşabilecek rekabetçi kaygıları önlemek için tüm Mobil Uygulama Dağıtım Sözleşmelerine, Google uygulamaları ile birlikte rakip uygulamaların cihaza önyüklenmesinin engellenmediğine ilişkin açık bir hükmün eklenmesine ilişkin anılan ekonomik bütünlüğe görüş yazısı gönderilmesini teminen Başkanlığın görevlendirilmesine oybirliği ile, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 60 gün içinde Ankara İdare Mahkemelerinde yargı yolu açık olmak üzere, karar verilmiştir.

Ekonomide liberal ama tekelci olmayan, rekabetçi ve küçükleri de koruyan hakkaniyetli (adil) bir bakış açısını başından beri savunan Erdoğan çizgisi, yalnız bu yönüyle bile, geleneksel Kara Avrupa’sı ve Anglosakson sağından çok ayrı bir arayıştır.

Açıklamaya göre, Umumi Mağazacılık faaliyetlerinin yanı sıra ticari faaliyetlere yönelerek 1986’dan itibaren mevcut depolarında antrepoculuk faaliyetlerine başlayan UMAT, Mersin Şubesi’ne yapmayı planladığı yeni antrepo yatırımlarıyla bölgede rekabetçi yapısını güçlendirmeyi hedefliyor.

Geçtiğimiz yıl dijital bankacılık alanında kredi ürünüyle hizmet vermeye başlayan Burgan Bank, şimdi de özel bankacılıktaki tecrübesini dijital dönüşüm ile birleştirerek bireysel müşterilerine rekabetçi faiz oranlarıyla avantajlı mevduat ürünü sunduğunu duyurdu.

Aybet, konuşmasında bölgesel reel politik ve değişen dünya düzenini eksen alırken, kendine yeten ve rekabetçi bir savunma sanayinin yanı sıra sürdürülebilir büyüme ve bölgesel istikrarın önemine değindi.

Milli çıkarlar doğrultusunda, uzay teknolojileriyle ilgili politika ve stratejileri belirleyecek bu ajansın, rekabetçi sanayiye de zemin hazırlayacağını dile getiren Varank, gençlere dinamizm ve özgün bakış açısı çağrısı yaptı.

Kısacası eğitim, dış görünüş ve entelektüellik gibi konularda kendini çok iyi yetiştirmiş kişiler bencil ve rekabetçi kişiler tarafından daha kolay hedef alınırlar.

Bu üniversitede gerçekten etkin bir eğitim vardır, öğrencilerimiz dünya ölçeğinde rekabetçi koşullarda yarışabilir ve hayallerini genişletebilme eğilimleri vardır.

Yakından bildiğiniz üzere bugün dünya ekonomisinde dünya ticaretinde ülkeler korumacı politikalara daha fazla yönelirken uluslararası alandaki rekabetçi ortam ve belirsizliklerde git gide artmaktadır.

En iyi olduğumuz noktalardan birisi olarak rekabetçi fiyatla sevkiyat gönderebilme kolaylığı kriteri gösterilmektedir.

Rekabetçi bir Türkiye için, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanabilme kapasitemizi ve becerilerimizi geliştirmemiz önemli.

Yani ürünün üzerinde hak iddia edebilmek, o ürünü küresel piyasalarda daha rekabetçi kılabilmek için sınai mülkiyet hakları ile ilgili tüm gerekleri de yerine getirmek zorundayız.

Dolayısıyla, teknoloji, aynı zamanda, alınıp satılabilen iktisadi bir maldır ve bu, bir defa üretildikten sonra, sınırsızca yayılarak rekabetçi bir piyasanın unsuru olacaktır.