Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
riyazet
  • isim Nefsin isteklerini kırma
    "Karargâhta âdeta bir manastır hayatının riyazeti içinde yaşıyorduk." - H. E. Adıvar
Vikipedi
Riyazet

Riyazet, nefsin isteklerini dizginlemek amacıyla kişinin kendisine çeşitli şeyleri yasak etmesini veya onlardan kaçınmasını ifade eder.

Riyazet içinde özellikle haz veren bedensel aktivitelerin sınırlandırılması veya kontrol altında tutulması hedeflenir. Bu bağlamda riyazet, cinsel tatmin, gıda tüketimi, alkol tüketimi, sigara kullanımı, uyuşturucu kullanımı gibi aktivitelerden uzak durmayı kapsar. Riyazetin temelinde farklı motivasyonlar olabilir. Bunlar dini saiklerle benimsenen bir tercih ve kaçınma olabileceği gibi günlük yaşamı kolaylaştırıcı gerekçelere de dayanabilir. Sürekli benimsenen bir kaçınma halini belirtebileceği gibi belli koşullar altında terk edilecek bir kaçınma halini ve tercihini de ifade edebilir. Kişinin gıda tüketimini sınırlandırması sürekli bir riyazet olabilir; oysaki oruç gibi ibadetler altında bu gıda tüketmeme hali belli vakitlerle sınırlıdır. Nikahsız cinsel birlikteliğe karşı olan bir kişi, nikah sonrası bu riyazeti terk eder. Bir çeşit arınma, kontrol etme ve iradi uzak durma çabası olarak değerlendirilebilecek riyazet, tasavvufta da mutasavıffın yemek yeme, uyuma, konuşma gibi temel dürtülerine dahi karşı koyma gibi yöntemlerle nefsini denetleme çabasını da ifade eder.

"riyazet" kelimesinin kullanım örnekleri.

Talebelerinin nefsini terbiye etmek için riyazet ve mücahadeler yaptırmaya, gurur, kibir, ucb gibi kalp hastalıklarından kurtarmaya büyük gayret gösterdi.

Dr Mustafa Kara, artık ramazanların riyazet değil ziyafet olduğunu, Ramazan ayının girmesiyle gazetelerde yemek ilanlarının arttığını söylerken ramazanın yemek cümbüşü değil aç kalmak olduğunu belirtti.