Güncel Türkçe Sözlük
-
isim, kimya Kükürdün başka bir elementle yaptığı
bileşik
Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü
Kükürt.
Vikipedi
Sülfür, İngilizce "sulfide" terimine karşılık geldiği için bazen hatalı olarak sülfit olarak Türkçeye çevrilir; sülfit SO iyonunun, sülfür ise S iyonunun ismidir. Keza, İngilizce sulfur sözcüğünün Türkçeye kükürt yerine sülfür olarak çevrilmesi ( kükürt dioksit yerine sülfür dioksit gibi) hatalıdır ve yanıltıcı olabilir.
Hidrojen sülfür (HS) veya LiS, NaS, ve KS gibi alkali metal tuzlarının kuvvetli alkalin çözeltilerinde sülfür anyonu S bulunur. Sülfür son derece baziktir, pK'sı 14'ten büyük olduğu için çok alkalin çözeltilerde bulunmaz, pH ~15'in (8 M NaOH) altında varlığı saptanamaz. Sülfür, iyonlaşmak yerine, sudaki hidrojen ile birleşip HS iyonunu oluşturur, buna hidrojen sulfür iyonu, hidrosulfür iyonu, sulfhidril iyonu, veya bisülfür iyonu denir. Daha düşük pH'lerde (
"sülfür" kelimesinin kullanım örnekleri.
Asya ülkelerinde oldukça popüler olan sarımsağın bileşiminde şekerler, vitaminler (A, B, C), kükürtlü bir uçucu yağ ve içerisinde bol olarak alil sülfür bulunur.
Sarımsak; softjel içeriğindeki ekerler, vitaminler (A, B, C), kükürtlü bir uçucu yağ ve içerisinde bol olarak alil sülfür bulunduğunu belirten Sevil Gülsoy, "Sağlıklı yaşam kalitenizi yükseltmek için alacağınız sarımsaklı softjel gıda takviyesini geleneksel kanallarda rahatlıkla bulabilirsiniz" ifadelerini kullandı.
Salmonellalar genelde laktoz fermantasyonu yapmazlar; çoğu hidrojen sülfür üretir, ferrik amonyum sitrat içeren ortamda bu gaz tepkiyerek kolonilerin ortasında siyah bir nokta oluşmasına neden olur.
Görselliği gün batımından sonra belirginleşen, patlama esnasında basınç, ses ve ışık yayılımı oluştururken, doğaya kükürtdioksit, karbondioksit, karbonmonoksit, asılı partiküller gibi hava kirleticilerin yanı sıra lityum, potasyum, sülfür, manganez, sodyum, alüminyum, demir tozları, strontiyum ve baryum gibi birçok ağır metalin salınımına neden olan havai fişeğin olumsuz etkilendiği canlılar arasında kuşlar da yer alıyor.
Kükürt yönünden zengin olan kaplıca suları, ayrıca klorür, kalsiyum, hidrojen sülfür, sülfat, sodyum, bromür ve karbondioksit de içeriyor.
Önümüzdeki saatlerde bulutlanma artacak, nemin de artmasıyla birlikte sülfür hidrojen ve oksijenle birleşip sülfürik asiti oluşturacak.
Ayşe Elif Sanlı, Karadeniz suyunun bu eşsiz özelliği üzerine başlattığı araştırmalarla ilgili, Karadeniz'de sülfürün indirgen bakteriler tarafından üretilen bol miktarda hidrojen sülfür ihtiva ettiğini söyledi.
Kazancılar Çarşısı'nda faaliyet gösteren bir giyim mağazasına İzmir'deki toptancısından gelen ve 14 kişinin etkilenmesine yol açan kargo paketinde AFAD ekiplerinin ilk incelemesine göre, 20 ppm üzerinde hidrojen sülfür tespit edildi.
Meyveler endüstriyel kurutulma işlemi esnasında sülfür ve potasyum sorbat gibi maddelere maruz kalabilir.
Şehri etkileyen diğer koku kaynağı ise yaz aylarında atık su debisi düşen kanallarda biriken çamurun çürüme sonucu hidrojen ve sülfür gazı oluşturduğu bu gazın da rahatsız edici bir kokuya neden olduğu belirlenmiştir.
Ayrıca kanallarda biriken çamurlar da çürüme sonucu hidrojen sülfür gazı oluşturuyor.
Bu ölçüm ve değerlendirmede bahse konu silindir yapının 20 metre etrafında karbonmonoksit ve sülfür hassasiyeti olduğu 20 metre dışında herhangi bir bulguya rastlanılmadığı tespit edilmiştir.
Bu ölçüm ve değerlendirmede bahse konu silindir yapının 20 m etrafında Karbon monoksit ve Sülfür hassasiyeti olduğu 20 m dışında herhangi bir bulguya rastlanılmadığı tespit edilmiştir.
Obeziteyi önlüyor Çayın faydaları hakkında da bilgi veren Yaprak, yapılan literatür taramaları sonucunda soğan kabuğunun çayının kolesterolü dengelediği, hastalığa yakalanma riskini azalttığı belirterek, antioksidan deposu olan çayın obeziteyi önlediğini, tansiyonu dengelediğini, içerdiği sülfür sayesinde saçları güçlendirdiğini de kaydetti.