Güncel Türkçe Sözlük
-
isim, hayvan bilimi Genellikle denizlerde bir yere
tutunarak koloni durumunda yaşayan, çok hücreli ilkel
hayvan
- Bu hayvanın temizlik işlerinde kullanılan, suyu fazlaca
çeken esnek iskeleti
- Yapay olarak elde edilen temizlik veya dolgu gereci
"Onun ilk nutkunu rutubete bırakılmış bir sünger gibi iliklerime kadar içerek dinledim." - H. S. Tanrıöver
Kimya Terimleri Sözlüğü (II)
Katalizör veya adsorban olarak kullanılan, oksidinin indirgenmesi ile elde edilen gözenekli metal.
Euspongia officinalis, sularda bir yere tutunarak koloni halinde yaşayan çok hücreli deniz hayvanı.
Euspongia officinalis canlısının sarı renkli, gözenekli ve çeşitli şekillerdeki, kurutulmuş yumuşak ve esnek iskeleti.
Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
(jeoloji)
Zanaat Terimleri Sözlüğü
Ayakkabıların üstüne boya sürmek için kullanılan nesne. (*Güdül -Ankara)
Ütüleme sırasında elbise ıslatmakta kullanılan sünger ya da bez parçası. (*Aksaray -Niğde)
Sapan lastiği. (Çaltı *Gelendost -Isparta)
"sünger" kelimesinin kullanım örnekleri.
Güneri Günaydın’ın konuşmasının ardından sünger avcılığının 1700’lü yıllara dayandığını söyleyen Aksona Mehmet sözlerine şu şekilde devam etti: "Kaledeki burçların içinde, tersanelerdeki ırgat iplerinde bütün bu gemilerin direklerinde ruhunda bu isimsiz kahramanların izleri var.
Teknesinin ismiyle anılan, Bodrum’da yetişmiş ve mavi sularda üne kavuşmuş, sevilen eski bir sünger avcısı olan Son süngerci Aksona Mehmet’in belgesel gösterimi, 15.
Tepebaşı Belediyesi yetkilileri, jimnastik salonunun 3 metre derinliğinde trambolin, tırmanma halatları ve halkaları, 3 metre derinliğinde sünger havuzu, tramplen, 3 metre uzunluğunda 2 adet deri kaplamalı denge aleti, ahşap jimnastik sıraları ve merdivenleri, 5 katlı atlama kasası ve 20 adet amut barı gibi donatıları ve profesyonel eğitmenleri ile Eskişehirli çocukların sağlıklı biçimde jimnastik yapabilmesi için eğitim çalışmalarına devam edeceğini belirtti.
Arama tarama faaliyeti neticesinde tespit edilen 2x2m büyüklüğündeki sığınağa yönelik yapılan operasyonda, sığınak içerisinde 1 adet akü, 2 adet radyo, 4 adet kalem pilden oluşturulmuş kablolu pil bloğu, 6 adet büyük pilden oluşturulmuş kablolu pil bloğu, 142 adet farklı marka ve boyutlarda pil, 4 adet batarya, 4 adet çeşitli uzunluklarda elektrik kablosu, 2 adet branda (mavi ve kamuflaj renklerinde), 3 adet el feneri, 2 adet askılı kafa feneri, 1 adet boyun askılı çanta, barınma için kullanılan sünger yatak ve battaniye, yastık, panço, yaşam ve gıda malzemesi ele geçirildi.
Bisfenol A (BPA) içermeyen ve özel tasarlanan sünger filtreleriyle Bruno Baby Nazal Aspiratör'ün, yüksek aspirasyon gücüyle anne ve babalar için kullanım kolaylığı sağladığı kaydedildi.
Mhamdia Belediye Başkanlığı koordinasyonu ile gerçekleştirilen acil yardım faaliyeti kapsamında Mhamdia bölgesinde yaşayan ve evleri sel felaketinde zarar gören ailelere set üstü ocak, sünger döşek ve gıda paketinden oluşan iki tır dolusu acil yardım ulaştırıldı.
Tamamen eşyasız olan evde inceleme yapan polis ekipleri, bir sünger yatak üzerinde uyandığını öne süren genç kızı alıkoyan kişi veya kişilerin yakalanması için soruşturma başlattı.
Hormonlu patlıcanın şekli bozuktur,yan yana yapışıktır ve etli kısmı sünger gibi koftur.
Dibinde gömülü o kök ve kökçük yumağı, toprağı bir sünger gibi emici ve geçirgen yapıyor.
Biz yer zemin kaplama, nevresim, elyaf, sünger yatak muşamba gibi diğer manifatura malzemeleri satarak ayakta kalmaya çalışıyoruz.
İçinde sünger, pamuklu ve parlayıcı maddelerin olduğu fabrikada alevlerin giderek büyümesi üzerine Başakşehir, Gaziosmanpaşa, Şişli, Bakırköy, Çatalca, Avcılar, Mimarsinan, Bağcılar ve Seyrantepe itfaiye gruplarından ekipler de olay yerine sevk edildi.
İlk olarak Arnavutköy ve Hadımköy itfaiye ekiplerinin müdahale ettiği fabrikada sünger, pamuklu ve parlayıcı maddelerin olması nedeniyle İBB Başakşehir, Gaziosmanpaşa, Şişli, Bakırköy, Çatalca, Avcılar, Mimarsinan, Bağcılar ve Seyrantepe itfaiye gruplarından da ekiplerin olay yerine sevk edildiği bildirildi.
Epilasyon için sünger taşı ve penslerden faydalanır, omuzlarını parlatmak için toz haline getirilmiş sedef ve kaymak taşı kullanırdı.